Ankara Tüm Emlakçılar Meslek Odası (ATEM) Başkanı Hakan Akçam, Türk müteahhitlerin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) inşaat faaliyetlerini yürütmekte ciddi zorluklarla karşılaştığını belirterek, konuya ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Akçam, KKTC’deki yasal düzenlemeler, ekonomik koşullar ve karmaşık bürokratik süreçlerin Türk inşaat firmalarının önündeki en büyük engeller olduğunu vurguladı. Başkan Akçam, KKTC’de yürürlükte olan yasal düzenlemelerin temel amacının yerel müteahhitleri korumak ve yerel ekonomiyi desteklemek olduğunu ifade etti. Ancak bu politikaların, Türk müteahhitlerin bölgede proje geliştirme ve uygulama süreçlerini ciddi biçimde sınırladığını dile getirdi. İmar planlarının eksikliği ve bürokratik engellerin de projelerin hayata geçirilmesini zorlaştırdığını belirtti.
"DİJİTAL ŞEHİR İKİZLERİ PROJESİ"
Türk müteahhitlerin KKTC’de büyük ölçekli projeler üstlenebilmeleri için mevcut 1.338 metre kare arazi sınırının kaldırılması ya da esnetilmesi gerektiğini savunan Akçam, bu sınırın sektörel büyümeyi engellediğini söyledi. Ayrıca, yerel firmaların öncelikli iş alması yönündeki uygulamalar ve rekabet koşullarının da Türk firmalarının bölgede etkinliklerini artırmasını zorlaştırdığını kaydetti. Akçam, Türkiye’nin KKTC inşaat sektörüne sunduğu katkılara da değinerek, TOKİ’nin üstlendiği sosyal konut projeleri ve kamu yatırımlarının önemine dikkat çekti. TOKİ’nin KKTC’de hayata geçireceği projeler arasında sosyal konutlar, yüksek mahkeme binası, millet kütüphanesi ve dijital tapu sistemi gibi çalışmalar yer alıyor. Bu projelerin sadece konut ihtiyacını karşılamayı değil, aynı zamanda Türk nüfusunun bölgedeki varlığını güçlendirmeyi ve yaşam standartlarını artırmayı hedeflediğini ifade etti. Başkan Akçam, özellikle "Dijital Şehir İkizleri Projesi" gibi yenilikçi uygulamaların KKTC’de şehirlerin afetlere karşı direnç kazanmasına ve modern, sürdürülebilir altyapıların kurulmasına katkı sağlayacağını belirtti.
İKİ ÜLKE ARASINDAKİ İŞBİRLİĞİNE VURGU YAPTI
Türkiye ve KKTC arasında inşaat sektörüne yönelik iş birliğinin geliştirilmesi gerektiğine dikkat çeken Akçam, yasal düzenlemelerin yeniden ele alınması, teşvik programlarının hayata geçirilmesi ve imar planlarının daha esnek hale getirilmesi çağrısında bulundu. Bu adımların hem ekonomik büyümeye katkı sunacağını hem de halkın yaşam kalitesini artıracağını dile getirdi. Son olarak, KKTC’deki inşaat sektörünü güçlendirmek adına uzun vadeli kiralama modellerinin teşvik edilmesi, yerel iş gücünün Türk müteahhitlerle entegre çalışmasını sağlayacak eğitim programlarının hayata geçirilmesi ve diplomatik düzeyde iş birliğinin genişletilmesi gerektiğini vurgulayan Akçam, şunları söyledi:
“İnşaat sektörü, Türkiye ve KKTC arasındaki ekonomik bağları güçlendiren, aynı zamanda bölgede sürdürülebilir kalkınmayı sağlayacak stratejik bir alan olarak değerlendirilmelidir.”
