M.Ö. 6000 yıllık bir geçmişe sahip olan Efes Antik Kenti, günümüzde tarihi miras olarak koruma altına alınmaktadır. Yerli ve yabancı pek çok turiste kapılarını açan bu tarihi kent, ziyaretçilerini büyülüyor. Yüzyıllardır ayakta kalmayı başaran bu yapıların arkasında büyük bir tarih var. Pek çok medeniyete ve döneme ev sahipliği yapan bu antik kentin aynı zamanda pek çok hikayesi de var. Tarihi yapıların ardındaki bilgileri öğrenmek istiyorsanız doğru yerdesiniz. Efes Antik Kenti ile ilgili bilgileri sizler için araştırdık ve yazımızın devamında buna yer verdik. İşte Efes Antik Kenti detaylı olarak.
Efes Antik Kenti'nin Tarihi ve Efsanesi
İzmir'in Selçuk ilçesinde bulunan Efes Antik Kenti, antik çağın önemli kentlerinden biridir. Bu tarihi bölge geçmişte Lidyalılar, Persler, Helenler, Romalılar ve Bizans İmparatorluğu gibi çeşitli uygarlıklara ev sahipliği yapması nedeniyle büyük önem taşımaktadır. Başlangıçta küçük bir yerleşim yeri olan ancak zamanla gelişen kent, M.Ö. 6000 yılı kapsamaktadır. Özellikle Helenistik dönemde gelişen Efes, dönemin en büyük liman kenti ve ticaretin merkezi haline geldi. Bu dönemde hüküm süren Roma İmparatorluğu, Efes'in zenginleşip önemli bir merkez olmasını sağlamıştır. Aynı zamanda pek çok önemli yapının inşaatı da bu Roma İmparatorluğu tarafından gerçekleştirilmekte ve tarihi dokusuyla gelecekte insanı büyüleyecek eserler üretilmektedir. Celcus Kütüphanesi, Büyük Tiyatro, Hadrian Tapınağı ve Trajan Çeşmesi bu dönemde ortaya çıkarılan eserler arasında yer alıyor. Batı ile Batı arasında kurulan liman kenti olarak da bilinen bu bölge, çağın siyasi ve ticari açıdan önemli merkezleri arasında yer alıyor. Bir rivayete göre Efes'in kuruluş hikayesi Amazon kadınlarına kadar uzanıyor. Tarih boyunca Amazonlar olarak bilinen kadın savaşçılar tarafından kurulduğuna inanılıyor. Hatta şehrin antik isminin Ana Tanrıça Şehri anlamına gelen Arzawa olduğu ve bu ismin Amazon savaşçıları tarafından verildiği düşünülüyor. Bu insanların uzun süre Efes'te yaşadıkları da söylenmektedir. Efes, Amazon kadın savaşçılarından oluşan bir ordudur ve Amazon efsanelerinde adı geçen şehirler arasında yer alır. Efes Antik Kenti ile ilgili pek çok efsane bulunsa da şehir efsaneleri arasında öne çıkan anlatılar arasındadır. Dünya Kültür Mirası listesinde yer alan bu turistik ve tarihi kenti gezmek için vakit kaybetmeyin.
Efes Antik Kenti'ndeki Dünyaca Ünlü Yapılar
Attığınız her adımda tarihi bir dokuyla karşılaşacağınız Efes Antik Kenti, yapıları ve mimarisiyle büyülüyor. Hemen hemen tüm cadde ve sokakların birbirini dik açıyla kesecek şekilde tasarlandığı bu yerde inanılmaz bir mimari var. Dönemin mimarı Hippodamos bu plana "Izgara Plan" adını vermiş ve dönemin şartlarına göre iyi bir plan oluşturmuştur. Mermer yapıların hemen hemen tamamının yer aldığı şehir, şık dekorasyonuyla da dikkatlerden kaçmıyor. UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan bu şehir aynı zamanda birçok önemli yapıyı da bünyesinde barındırıyor. İşte görmeyi kaçırmamanız gereken binalardan bazıları.
Celsus Kütüphanesi
Efes Antik Kenti denildiğinde akla ilk gelen yerlerden biri elbette ki kütüphanedir. Efes'in sembolü haline gelen Celsus Kütüphanesi şüphesiz şehrin en etkileyici yapıları arasında yer alıyor. Bu kütüphane M.S. MS 106 yılında dönemin valisi Celsus'un oğlu tarafından yaptırılmıştır. Efes'in merkezi olarak anılan bu kütüphanenin doğu girişinde bir kitabe bulunmaktadır ve zengin mimarisine hayran kalmamak mümkün değildir. Bugün bu eşsiz bina birçok kültürel etkinliğe ev sahipliği yapıyor.
Hadrian Tapınağı
Efes'te görmeden ayrılmamanız gereken yerlerden biri de Hadrian Tapınağı'dır. Tapınağın girişinde sizi Efes'in kuruluşunu anlatan bir yazıt karşılıyor. Ayrıca bu girişteki dört mermer sütun üzerinde geçmiş imparatorların yazıtlarının yer aldığı da bilinmektedir. Doğu Roma İmparatoru anısına özel olarak yaptırılan bu tapınakta sizi pek çok figür ve süsleme karşılıyor. Günümüze ulaşan yerler arasında yer alan bu tapınağı mutlaka görmelisiniz.
Kentin Benzersiz Simgeleri
Odeon olarak da bilinen Efes Antik Tiyatrosu da bu antik kentin simgeleri arasında yer alıyor. MS 100 yılında inşa edilen bu tiyatro, dönemin siyasi konularının tartışıldığı pek çok etkinliğe ev sahipliği yapmasıyla biliniyor. 24 bin kişi kapasiteli bu büyük antik tiyatronun sahnesi günümüzde yıkılmış olsa da oturma alanları günümüze kadar gelmiştir. Kütüphaneden tiyatroya uzanan uzun bir cadde olan Mermer Sokak'tan geçmeden olmaz. Mutlaka önünden geçeceğiniz bu cadde dönemin arabalarına yakışacak şekilde tasarlanmış. Bu geniş caddede yürürken tarihin izlerine bir kez daha şahit olabilirsiniz. Efes'in lüks yaşamını simgeleyen Yamaç Evleri de görmeniz gereken yerler arasında. Celsus Kütüphanesi yakınında bulunan bu evler dönemin şartlarına göre ileri teknolojiye sahiptir. Konutlarda havuz sistemlerinin ve yerden ısıtmanın bulunması bu gelişmeyi ortaya koymaktadır. Yüksek tavanlar gibi birçok özelliğe de hayran kalabilirsiniz. Latrina adı verilen umumi tuvaletler, dönemin ilk umumi tuvalet sistemini ortaya çıkarıyor. Antik kentte bulunan bu tuvaletler insanların ihtiyaçlarını karşılarken sosyalleşmek için kullandıkları alanlardır. Bu tuvaletler Latrina'nın hemen arkasında bulunan banyo sularıyla birleşerek kanalizasyon sistemini oluşturuyor ve kirli suyu denize taşıyor. Bu sayede kötü kokuların oluşması engellenir. Efes'e gelmişken Latrina'yı mutlaka görün.
Efes Antik Kenti'ne Nasıl Gidilir?
Efes Antik Kenti’ne nasıl gidilir en çok sorulan sorular arasında yer alıyor. Efes Antik Kenti'ne ulaşım için birçok seçenek mevcut. İzmir'den kendi imkanlarınızla gitmek isterseniz antik kente ulaşmak oldukça basittir. Antik kente şehir merkezinden İzban olarak bilinen toplu taşıma araçlarını kullanarak ulaşabilirsiniz. Öncelikle Tepeköy yönüne giden trene binip son durak olan Tepeköy’de inmelisiniz. Daha sonra buradan İzban'a aktarmanız gerekiyor. Selçuk'a trenle gitmelisiniz. Selçuk'a ulaştıktan sonra geriye tek bir adım kalmıştır. O yüzden minibüse biniyorum. Buradan Efes Antik Kenti'ne giden minibüsler bulunmaktadır. Antik kentin girişine kadar bu minibüslere binerek efsane antik kente ulaşabilirsiniz. Bağlantılı bir rota üzerinden gitmek biraz zaman alsa da inanın buna değer. Bunun dışında transferlerle uğraşmak istemiyorsanız şehirlerarası otobüs terminalinden Selçuk'a giden minibüslere binebilir veya Basmane İstasyonu'ndan trenle Selçuk'a gelebilir veya minibüse binebilirsiniz.