Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Medya ve Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, Polatlı Postası İnternet Haber Sitesi’ne özel açıklamalarda bulunarak, gazetecilere yönelik soruşturma ve tutuklamalarla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
"GAZETECİLİK KAMUYA HİZMET EDEN BİR MESLEKTİR"
31 Mart yerel seçimlerinin ardından medyanın baskı altına alındığını belirten Bulut, basının kuşatma altında olduğunu vurguladı. Gazetecilerin yalnızca bireysel bir meslek icra eden kişiler olarak görülmemesi gerektiğini ifade eden Bulut, “Gazetecilik, doğrudan kamuya hizmet eden bir meslektir. Halkın haber alma özgürlüğü için çalışır ve gerçekleri aktarma sorumluluğunu taşır” dedi.
Türkiye’de basın özgürlüğüne yönelik kısıtlamaların giderek arttığını söyleyen Bulut, özellikle Dezenformasyon Yasası ile birlikte gazetecilerin hedef haline getirildiğini belirtti. Yasanın ilk açıklandığında gazetecilere yönelik olmadığı söylense de, şu an soruşturulan ve tutuklananların büyük çoğunluğunun basın mensupları olduğunu dile getirdi. Ayrıca etki ajanlığı gibi henüz yasalaşmamış kavramların da gazetecilere yönelik müdahalelerde kullanıldığını söyledi.
HALK TV GENEL YAYIN YÖNETMENİNİN TUTUKLANMASINA TEPKİ
Halk TV’ye yönelik soruşturma kapsamında Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş’ın tutuklanmasına tepki gösteren Bulut, mevcut yasal düzenlemelerin zaten basın özgürlüğünü kısıtladığını, ancak artık hukuka dayanmayan müdahalelerin de yaşanmaya başladığını ifade etti.
Halk TV soruşturmasının hukukun olağan işleyişinden uzak olduğunu söyleyen Bulut, “Yapılan bir haber, basın etiği açısından tartışılabilir; kişi şikayet edebilir ve konu mahkemeye taşınabilir. Ancak burada hukukun olağan işleyişinin dışında bir durum yaşandı. Bir gazeteci, programını yaptığı gün, evine yakın bir spor salonundan dönerken, eve dahi girmeden gözaltına alındı. Ardından iki gazeteci daha gözaltına alındı ve 48 saat süren soruşturmalar sonucunda biri tutuklandı. Üstelik tutuklanan gazeteciye isnat edilen suçtan verilebilecek bir ceza olsa dahi, hukuken yatması gereken bir süre bulunmuyor. Buna rağmen, şu an 15 gündür cezaevinde. Bunun hukukla açıklanabilir bir yanı yok” ifadelerine yer verdi.
“HALKIN HABER ALMA HAKKINI TEHDİT EDİYOR”
Basın özgürlüğüne yönelik baskıların sadece demokrasiye zarar vermediğini, aynı zamanda toplumda güven ve huzur duygusunu da zedelediğini belirten Bulut, “Basın özgürlüğü, bir ülkenin demokratik yapısının temel taşlarından biridir ve bu tür uygulamalar, halkın haber alma hakkını doğrudan tehdit etmektedir” diyerek açıklamalarını noktaladı.