Futbolda sular durulmuyor. Son olaylar, Trabzonspor ve Fenerbahçe'yi karşı karşıya getirirken, Federasyon Başkanı Mehmet Büyükekşi'yi de zor durumda bıraktı.
Doğan, Riva'da düzenlenen iftar yemeğinde yaptığı açıklamada, Fenerbahçeli futbolcular Jeydan Oosterwolde ve Michy Batshuayi'nin, Trabzonspor taraftarlarına attığı tekmelerin affedilmez olduğunu söyledi. Doğan, bu iki futbolcunun bir daha Süper Lig'de forma giyememesini talep etti.
Doğan'ın açıklamalarının ardından Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, kongre kararıyla ligden çekilme tehdidinde bulundu. Koç, Trabzon'un siyasi gücünü de arkasına alarak Federasyona rest çekti.
Büyükekşi ise yaşananlara karşı sakinlik çağrısı yaparak, "En doğru olanı yapmak için ilgili herkes seferber oldu" dedi. Fakat Doğan, Büyükekşi'nin bu cevabını kabul etmedi ve "Aksi durum kabul etmiyoruz. Trabzon'un sinir uçları ile oynanmasın. Buna izin vermem" ifadelerini kullandı.
Bu olay, sadece Trabzonspor ve Fenerbahçe ile sınırlı kalmadı. Diğer kulüpler de mevcut Federasyondan memnuniyetsizliğini dile getirmeye başladı.
Bazı yorumcular, Federasyon Başkanı'nın seçilmesi yerine, kulüplerin imza toplayarak olağanüstü kongre kararı almasını ve yeni bir başkan seçmesini öneriyor.
Bu gerilimin arkasında yatan en önemli nedenlerden biri, kulüplerin borç batağında olması. Bu durum, kulüpleri duygusal tepkilere sürüklüyor.
Riva'da düzenlenen iftar yemeği, gerilimin daha da tırmanmasına neden oldu. Trabzonspor ve Fenerbahçe'nin Federasyona rest çekmesi, Türk futbolunun geleceği için endişe verici bir durumdur.
Şerafettin Tilki'nin ifadeleri şu şekildedir:
"Başlayacağım yeri bilemiyorum, anlatacağımı nasıl ifade edeceğim, hangi tarzı seçeceğim konusunda kararsızım. Her yolu sürdürürsek sonunda Riva'ya çıkıyoruz. Eskiden Roma'dı, şimdi ise Riva! Futbol sahnesinde yaşananlar ortada, malumunuz, ben de sizlere perde arkasındaki gelişmeleri aktarıyorum. Federasyon başkanı, sorunlara çözüm getirmek yerine iftar sofraları kuruyor.
Allah'tan bir tek kuş sütü eksikti! Ancak gelinen noktada, görevi bırakması kaçınılmazdı, Ramazan'a bile varmadan. Mehmet Büyükekşi, tüm başkanları iftara çağırdı. Ancak Ali Koç, Dursun Özbek ve Hasan Arat katılmadı. Başkanlık seviyesinde sadece 5 başkan vardı ve baş konuk olarak Ertuğrul Doğan vardı. Bir anda fark ettim, Trabzonspor başkanı da gelmiş. Boşuna gelmemiştir elbette. Gün içinde açıklamalar yaptı, kesinlikle Büyükekşi'ye de bir şeyler söylemiştir.
Ne yaparsam yapayım, duymam gerekiyor. Eğer duymazsam, duyanlardan öğrenmek zorundayım. Bu sefer farklı bir yol izledim. İşin püf noktası, benimle kalsın. İşte bu cümleleri izleyin... Doğan ne diyor: 'Kulübümüzün alması gereken cezaları tam ve eksiksiz uygulayın, hiçbir hafifletici sebep olmaksızın. Tamamıyla hukuka uygun şekilde hareket edin. Bugün sahaya giren 4 taraftarımız anlaşılmaz bir şekilde tutuklandı. Kendileri, adli yollardan darp edenlerden şikayetçi. Bu adli bir konu. Hukuk kendi işini yapacaktır. Ancak siz de görevinizi yapmalısınız. Aksi takdirde durum farklı bir yöne gider. Yerde yatan taraftarlarımın kafasına tekme atan (Jeydan Oosterwolde) ve yanından koşarak geçerken bir başka taraftarıma uçarak tekme atan (Michy Batshuayi). Bu futbolcular bir daha bu ligde forma giyemezler, giymemeliler. Emin olun, tersi durumda, sizin kararınızı beklemeden ülkelerine gönderirdim.
Her türlü cezaya razıyız. Ancak karşılıklı olacak...' Doğan, genellikle sessizdir ancak yaşanan olaylara tepkisini göstermek için sesini yükseltir. Ligin ilk yarısında Kadıköy'de oynanan maçtan sonra aynı şeyleri söyledi. VAR hakemi için (Mete Kalkavan) 'Bu ligde bir daha görev alabilecek mi?' diye sordu. Bu sözler anında icraata dönüştü. Aynı başkan, şimdi de Fenerbahçeli iki oyuncu için aynı talepte bulundu. Çok güçlü cümleler kullandı. Camia adına önemli bir çıkış yaptı. Şahsen, Büyükekşi yönetiminin böyle bir karar alacağını düşünmüyorum. Ali Koç, Doğan'dan önce adım attı, ligden çekilme kartını kullandı. Bu hamleyi bekliyordu. Trabzon kentinin siyasi gücünü de açıklamasına ekledi. Koç, Doğan'a pas verdi, Federasyon'a ise gol attı. İşte bu noktada Büyükekşi şaşkına döndü. Sadece 'Başkan sakin olmalı, en doğru olanı yapmak için ilgili herkes seferber oldu' gibi klasik cümleler kurdu. Ancak Doğan veda ederken, 'Aksi bir durumu kabul etmiyoruz.
Kimse bunu denememeli, sonuçlarına katlanır. Trabzon'un sinir uçlarını oynatmasına izin vermem' dedi. Güzel iftar sofrası, birden taş kesildi. Vallahi dostlar, herkes güzel yürekli olabilir. Ancak ligdeki tüm kulüpler mevcut federasyondan memnun değiller. Kolay, seçimde aday çıkarmadılar, siyasete boyun eğdiler. Yine de ipler onların elinde. İmzaları toplarlar, olağanüstü kongre kararı alırlar. Başkan gider, federasyon Riva'da kalır. Bunun için kimse engel olmaz. Canı yanan feryat ediyor işte. Bu kadar basit. Kulüplerimiz borç batağında, gelen gidene bakmaksızın soyulmuşlar. Yarın maliye kapıya dayanıp anahtarları alsa, kimse engel olmaz. İşte gerçek budur. Tamamen duygusal mı? Evet, duygusalım ama timsah gözyaşları dökmeyeceğim!"