Son günlerde Türkiye siyasetinde büyük yankı uyandıran gelişmelerden biri, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında açılan soruşturmalardı. Özellikle ‘kent uzlaşısı’ ve ‘yolsuzluk’ iddiaları kapsamında yürütülen soruşturmalarda dikkat çeken noktalar, siyasi dengeler açısından büyük önem taşıdı. Ancak en çarpıcı iddia, DEM Partisi'nin İmralı heyetinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ikna ettiği yönündeydi.

İMAMOĞLU'NA YÖNELİK SORUŞTURMA SÜRECİ

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, ‘kent uzlaşısı’ ve ‘yolsuzluk’ suçlamaları kapsamında başlatılan soruşturmalarla gündeme gelmişti. Özellikle yolsuzluk soruşturması nedeniyle sabah saatlerinde gözaltına alınan İmamoğlu, tutuklanarak ‘kent uzlaşısı’ suçlamasından beraat etmişti. Bu gelişme, İstanbul’a kayyum atanması olasılığını da ortadan kaldırmıştı.

DEM HEYETİ'NİN SİYASİ ROLÜ

Serbestiyet’ten gazeteci Hilal Köylü'nün iddialarına göre, İmamoğlu’nun beraat etmesi için önemli siyasi temaslar yapılmıştı. İddiaya göre, DEM Partisi'nin İmralı Heyeti, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı kayyum kararına karşı ikna etmek için yoğun bir şekilde kulis yapmıştı. Bu temaslar, özellikle AK Parti içinde kayyum atanmasına karşı çıkan bazı isimlerle de örtüşerek dikkatleri üzerine çekti.

DEM Partisi, İBB’ye kayyum atanmasının Kürt seçmenle olan ilişkilere zarar vereceği ve Türkiye’deki siyasi dengeyi bozacağı argümanlarıyla Erdoğan’ı ikna etti. "Terörsüz Türkiye" sürecinin başarısına odaklanan DEM Heyeti, bu adımın siyasi kriz yaratabileceğini belirterek, kayyum kararının engellenmesini sağladı.

'KENT UZLAŞISI' STRATEJİSİ VE SİYASİ ÖNEMİ

‘Kent uzlaşısı’, DEM Partisi’nin 2024 yerel seçimlerinde benimsenen bir stratejiydi. Bu strateji, Batı illerinde bazı kritik bölgelerde CHP’yi destekleyerek AKP’ye karşı birleşik bir muhalefet oluşturmaya yönelikti. İstanbul'daki başarı, İmamoğlu’nun yeniden seçilmesini sağlamıştı. Ancak, 'kent uzlaşısı'nın suç kapsamına alınması, siyasi iş birliklerinin yargı eliyle cezalandırılmasına yol açabileceği için büyük tartışmalara neden olmuştu. İmamoğlu'nun beraat etmesi, siyasi iş birliklerinin kriminalize edilmesinin önüne geçmiş oldu.

KAYYUM KARARININ ENGELLENMESİNİN ARDINDAKİ NEDENLER

DEM Partisi’nin ve İmralı Heyeti’nin etkisiyle, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İBB’ye kayyum atama kararından vazgeçtiği iddia ediliyor. Kayyum atanması, İstanbul’daki siyasi dengeleri değiştirebilir, toplumsal tepkileri büyütebilir ve AK Parti’nin uzun vadeli hedeflerini zora sokabilirdi. Bu nedenlerle, kayyum kararı engellenmiş oldu.

Bu gelişmeler, Türkiye’deki siyasi dengelerin ne kadar hassas ve değişken olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Önümüzdeki süreçte, ‘kent uzlaşısı’ benzeri muhalefet iş birliklerinin nasıl şekilleneceği ve iktidarın buna karşı nasıl hamleler yapacağı büyük bir merak konusu olmaya devam ediyor.