Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne (CHS) geçişin üzerinden geçen 6 yılın ardından, sistemin “daha hızlı karar alma” vaadiyle kurulan politika kurullarının kapsamı her geçen yıl genişliyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla geçen hafta 10 ayrı politika kuruluna 140 yeni üye atandı. 2018’de 76 kişiyle yola çıkan bu yapılar, bugün neredeyse iki kat büyümüş durumda.
Yeni üyelerin her birine ödenecek en düşük maaş, 2025 yılı için Hazine ve Maliye Bakanlığı genelgesine göre aylık 101 bin 255 TL olarak belirlendi. Bu tutar, 2018’e göre yaklaşık 10 katlık bir artış anlamına geliyor.
Üstelik atanan isimler arasında bazı üyeler hâlihazırda üniversitelerden, şirketlerden ya da kamu kurumlarından maaş almaya devam eden kişilerden oluşuyor.
Kurullara atanan bazı isimler dikkat çekti. 2018’de de kurul üyeliği yapan Orhan Gencebay ve Yiğit Bulut gibi isimler, Cumhurbaşkanı danışmanı sıfatıyla yeniden listede yer aldı.
Kurulların yanı sıra, yatırım, dijital dönüşüm, insan kaynakları ve siber güvenlik gibi alanlarda kurulan özel Cumhurbaşkanlığı ofisleri ile birlikte bakanlıklarla paralel bir bürokratik yapı doğmuş durumda. İdari ve mali özerkliğe sahip bu yapılar, karar alma süreçlerini sadeleştirmektense daha karmaşık hale getiriyor.
Öte yandan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu üzerinden başlatılan 19 Mart operasyonlarının sadece siyasi değil, ekonomik sonuçları da ağırlaşıyor. ANKA Ekonomi Editörü Zülfikar Doğan’ın analizine göre, bu tarihten sonra yaşanan gelişmeler ekonomide ciddi bir türbülansa neden oldu.
Operasyon sonrası başlayan sıcak para çıkışı, ilk bir haftada 4 milyar dolara, iki haftada ise 11,7 milyar dolara ulaştı. Merkez Bankası’nın rezervlerindeki erime ise 43 milyar dolara yaklaştı. Yabancı yatırımcının Türk tahvil, hisse ve devlet iç borçlanma senetlerinden kaçışı sürerken, piyasada güven ortamı zedelenmiş durumda.