Anayasa Mahkemesi (AYM), Adalet ve Özgürlük Partisi'nin (AÖP) hukuki varlığının sona erdiğine karar verdi. Bu karar, partinin kuruluşundan bu yana yaşadığı zorlu sürecin son noktası oldu.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılan davada, AÖP'nin ilk büyük kongresini zamanında yapmadığı ve zorunlu organlarını oluşturmadığı iddia edildi. Bu iddialar, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 121. maddesi ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 87. maddesine dayanıyordu.
AYM, partiden savunmasını istemesine rağmen süresi içinde bir savunma yapılmadı. Dosyayı inceleyen Yüksek Mahkeme, parti tüzüğünün 13. ve 20. maddelerinin açıkça ihlal edildiği sonucuna vardı. Bu maddeler, partinin kuruluş sürecini ve organlarının oluşturulmasını düzenliyordu.
Bu tespitler ışığında AYM, AÖP'nin kendiliğinden dağılmış sayılması ve hukuki varlığının sona ermesi gerektiğine hükmetti. Ayrıca, yasa gereği partinin tüm mal varlığının hazineye devredilmesine karar verildi.
Bu karar, AÖP'nin siyasi yaşamına son verirken, Türk siyasi tarihinde de önemli bir dönüm noktası olarak kayıtlara geçti. Kararın, diğer siyasi partiler üzerinde de caydırıcı bir etkisi olması bekleniyor.