Eğitim-Bir-Sen’in ‘Akademisyenlerin Mali Hakları Ulusal ve Uluslararası Karşılaştırmalar’ raporu yayımlandı. Yayımlanan raporda, üniversitelerin bilimsel rekabet gücünü artırmak ve ülkenin ilerlemesine katkı sağlamak için akademisyenlerin mali haklarının önemine dikkat çekildi.

Eğitim-Bir-Sen, ‘Akademisyenlerin Mali Hakları Ulusal ve Uluslararası Karşılaştırmalar Raporu: Tespitler ve Talepler’ raporunu açıkladı. Türkiye'deki devlet üniversitelerinde çalışan akademisyenlerin mali ve özlük haklarına ilişkin sorunlar detaylı bir şekilde ele alındı. Ayrıca; Almanya, Fransa, Birleşik Krallık ve ABD gibi ülkelerdeki üniversitelerde görev yapan akademisyenlere ilişkin uluslararası karşılaştırmalar da yapıldı. Yayımlanan raporda, akademisyenlerin ücretlerinin yetersiz olduğu savunulurken, ‘eşit işe eşit ücret’ ilkesinin ihmal edildiği ve maaşların diğer meslek gruplarına göre geride kaldığı vurgulandı. Bunun yanı sıra, akademik süreçteki kariyer basamaklarında yaşanan düşüşler ve deneyime dayalı maaş artışlarının önemi üzerinde duruldu.

“MAAŞLARIN YENİDEN GÜNCELLENEREK YÜKSELTİLMESİ GEREKMEKTEDİR"

Eğitim-Bir-Sen’in raporunda şu ifadeler yer aldı:

“2013 yılında devlet yükseköğretim kurumlarında toplamda 122 bin 337 öğretim elemanı bulunurken, 2021 yılına gelindiğinde 155 bin 634 ile en yüksek sayıya ulaşıldığı; 2022 yılında ise bir miktar düşüş ile 154 bin 981 olduğu görülmektedir. 2022/23 öğretim yılı itibarıyla 83 bin 532 öğretim üyesi, 30 bin 64 öğretim görevlisi ve 41 bin 385 araştırma görevlisi bulunmaktadır. Uluslararası göstergeler incelendiğinde, Türkiye yükseköğretim sisteminin önemli ölçüde öğretim elemanı ihtiyacının olduğu ortaya çıkmaktadır. Buna ilaveten, bazı meslek gruplarının aldıkları maaşlar çeşitli göstergeler oluşturularak analiz edilmiş ve akademik personel maaşlarının asgari ücret karşısında görece diğer unvanlara göre daha fazla eridiği; 2023 yılında maaş/ KBMG oranları incelendiğinde akademik personelin 2003 yılından 2023 yılına görece maaş artışlarının diğer unvandakilere göre daha az olduğu; reel maaş artışlarında ve maaş artış oranlarında da akademik personelin ücretlerinin daha düşük olduğu tespit edilmiştir. Dolayısıyla hem tespit edilen hak kayıplarının telafisi hem de akademik alanda personelin ihtiyacını karşılaması ve aynı zamanda akademik faaliyetlerde bulunarak ülkenin ekonomik ve toplumsal kalkınmasına katkıda bulunması için akademisyen maaşlarının yeniden güncellenerek yükseltilmesi gerekmektedir.”

“AKADEMİSYENLİK CAZİP HALE GETİRİLMELİDİR"

Araştırma görevlisi ve öğretim görevlisi sayılarının yıllara göre incelendiği raporda, “2022 yılındaki araştırma görevlisi ve öğretim görevlisi sayılarına bakıldığında, araştırma görevlisi sayısının 2013 yılındaki sayıya gerilediği, öğretim görevlisinin de 2019 yılı sayısına gerilediği görülmektedir. Akademik süreçte akademisyenliğin başlangıcı olarak görülen, özellikle araştırma görevlisi kadrosunda yaşanan bu düşüşün sebepleri araştırılmalı, akademisyenlerin başlangıç maaşları artırılarak akademisyenlik cazip hale getirilmelidir” ifadeleri kullanıldı.

ASBÜ’nün katkılarıyla ‘Kreatif Ekonomi Zirvesi’ gerçekleşti ASBÜ’nün katkılarıyla ‘Kreatif Ekonomi Zirvesi’ gerçekleşti

Dünyada maaş verilerinin incelendiği raporda, “Akademisyenlikte deneyimin önemli bir kriter olduğu görülmektedir. Almanya’da, Amerika’da, İngiltere’de ve Fransa’da akademik personelin sahip olduğu deneyim üzerinden maaşları da değişmektedir. Türkiye’de unvanlar içerisinde kıdemler arasındaki maaş farklılıklarının diğer ülkelere göre az olduğu görülmektedir. Bu nedenle, Türkiye’de de akademisyenlik mesleğini icra edenlerin deneyim esaslı maaşlarının yeniden düzenlenmesi ve iyileştirilmesi gerekmektedir” ifadeleri yer aldı.