Köy, Zaro Ağa'nın 157 yaşında vefat etmesiyle bilim dünyasının ilgisini üzerine çekti. Avrupa ülkelerinden birçok davet alan Zaro Ağa, uzun yaşamın sırlarıyla ilgili olarak araştırmacıların merakını uyandırdı.
ORTALAMANIN ÜZERİNDE BİR ÖMRE SAHİP
Bağarası Köyü sakinleri, Zaro Ağa'nın mirasıyla adeta uzun yaşam yarışına girmiş durumda. Köydeki insanlar, ortalamanın çok üzerinde bir ömre sahip olmanın keyfini çıkarıyor. Dahası, köy sakinlerinin hiçbir kronik hastalığa sahip olmadıkları ve gençlere taş çıkaracak kadar sağlıklı oldukları biliniyor.
Zaro Ağa'nın ölümünden sonra, Japonya ve Amerika'dan gelen bilim insanları, Bağarası köyünde detaylı incelemeler yaparak uzun yaşam sırlarını araştırdılar.
"İLAÇ KULLANMIYORUM, BU OTLARI YİYORUM"
EKOL TV'de yayınlanan haberde köy sakinlerine uzun yaşamın sırrı sorulduğunda ise, "Bilmiyorum artık, yiyeceklerden mi, havadan mı, sudan mı? Biz de tam olarak bilmiyoruz. Gilgil otu diyoruz biz, aynı buğday gibi ama bunun tanesi beyaz. Uzun yaşatıyor insanları. Ben pek ilaç kullanmıyorum, bu otları yiyorum" yanıtı verildi.
Zaro Ağa'nın yakınları ve köylülerine göre, dünyanın bilinen en yaşlı insanı olan Zaro Ağa, özellikle sarımsak, yoğurt ve Bitlis yöresine özgü gezo pekmezi gibi besinleri düzenli olarak tüketiyordu. Bağarası Köyü'nde gilgil darısından yapılan ekmek ve çorbanın da uzun yaşam için önemli bir rol oynadığı belirtiliyor.