Ocak ayının ilk pazar günü başlayan "Verem Eğitimi ve Farkındalık Haftası", tüberküloz (verem) hastalığına karşı toplumsal farkındalık oluşturmak ve bireyleri bu konuda bilgilendirmek amacıyla her yıl çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Ancak son yıllarda dünya genelinde tüberküloz vakalarının artışı, bu haftanın önemini daha da artırmış durumda. Verem, 2023 yılında dünya genelinde 1,25 milyon kişinin ölümüne sebep oldu.
EN FAZLA ÖLÜMLE SONUÇLANAN BULAŞICI HASTALIK
2023 yılı itibariyle, dünya çapında tahminen 1,25 milyon kişi tüberküloz nedeniyle hayatını kaybetti. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) son raporlarına göre, tüberküloz, COVID-19’u geride bırakarak dünyadaki en fazla ölümle sonuçlanan bulaşıcı hastalık olarak ön plana çıkıyor.
ARTAN VAKALAR, YETERSİZ KAYNAKLAR
DSÖ’nün 2024 Küresel Tüberküloz Raporu, dünya genelinde tüberküloz vakalarında kaydedilen artışı ortaya koyuyor. 2023 yılında 8,2 milyon yeni tüberküloz vakası kaydedilirken, bu sayı DSÖ'nün küresel izleme çalışmalarına başladığı 1995 yılından bu yana en yüksek tüberküloz vakası olarak kayda geçti. Bu artış, 2022 yılına kıyasla 700 bin kişilik bir yükselmeyi işaret ediyor.
Raporda, dünya genelinde tüberküloza yakalanan kişilerin sayısının 2023 yılında tahminen 10,8 milyona yükseldiği belirtiliyor. Bu, 2022’deki 10,7 milyonluk vaka sayısına yakın olsa da, COVID-19 pandemisinin etkilerinin azalmasıyla birlikte tanı ve tedaviye erişim sorununun da belirgin şekilde azaldığı ifade ediliyor.
DSÖ yetkilileri, tüberkülozun hâlâ ciddi bir sağlık tehdidi oluşturduğunu ve bu hastalığa karşı önlem alınması gerektiğini belirtiyor. Küresel düzeyde tüberkülozdan ölümler, COVID-19’un zirve yaptığı dönemde bildirilen 320 bin ölümden çok daha fazla ve bu durum, tüberkülozla mücadelenin hala yetersiz olduğunu gözler önüne seriyor.
DSÖ raporunda, küresel tüberkülozla mücadele için ayrılan fonların yetersiz olduğu vurgulanıyor. 2023 yılı itibariyle, tüberküloz araştırmalarına yapılan küresel yatırım yalnızca 1 milyar dolar olarak kaydedildi. Bu rakam, yıllık 5 milyar dolarlık hedefin çok gerisinde kalıyor ve bu finansman eksikliği, yeni tedavi yöntemlerinin, ilaçların ve aşıların geliştirilmesini engelliyor.
TÜRKİYE'NİN TÜBERKÜLOZLA MÜCADELESİ
Türkiye, tüberkülozla mücadelede uzun yıllardır başarıyla uyguladığı Ulusal Tüberküloz Kontrol Programı ile önemli bir adım atmaktadır. Her yıl Ocak ayında başlayan "Verem Eğitimi ve Farkındalık Haftası" etkinlikleri, Türkiye’de bu hastalıkla mücadele kapsamında önemli bir yer tutuyor. Sağlık Bakanlığı, bu hafta boyunca düzenlediği seminerler, eğitim programları ve sağlık taramaları ile toplumda tüberküloz hakkında farkındalık oluşturmayı amaçlıyor.
Bakanlık, tüberküloz hastalarına ücretsiz tedavi hizmeti sunmakta ve tedavi süreçlerini titizlikle izlemektedir. Ayrıca, bebeklere yapılan BCG aşısı sayesinde tüberkülozdan korunma sağlanırken, özellikle risk altındaki çocuklarda aşının hayati önemi vurgulanıyor.
Türkiye, tüberküloz tedavisinde doğrudan gözetimli tedavi yöntemini uygulayarak, hastaların ilaçlarını düzenli olarak almalarını sağlamaktadır. Bu yaklaşım, tedavi sürecinin başarı oranını artırırken, hastaların motivasyonunu yükseltmektedir. Ayrıca, Türkiye’de tüberkülozla mücadelede yüksek risk gruplarının izlenmesi, cezaevleri ve toplu yaşam alanlarında mobil tarama araçlarıyla erken teşhis yapılması da önemli bir strateji olarak öne çıkıyor.