Kültür ve Turizm Bakanlığının katkılarıyla, Kültür Sanat Muhabirleri Derneği tarafından bu yıl 5'incisi düzenlenen Medya, Kültür Sanat ve Turizm buluşmalarının ikinci durağı Kars'tan sonra Ardahan oldu. Ardahan'da düzenlenen etkinliklerde, bölgenin tarihi ve kültürel zenginlikleri tanıtıldı.

Doğu Anadolu Bölgesi'nin en büyük tatlı su ve ikinci büyük gölü olan Çıldır Gölü, gelen ziyaretçileri adeta büyüledi. Ardahan ve Kars il sınırları içerisinde yer alan Çıldır Gölü, 123 km² alanı ve 42 metreye varan derinliği ile bölgenin önemli doğal kaynaklarından biri olarak görülüyor.

Deniz seviyesinden 1959 metre yükseklikte bulunan gölün çevresi yaklaşık 60 kilometre. Göl; dere ve pınar tarafından beslenirken, kuzeybatısındaki Ermenistan sınırında yer alan Arpaçay kolu Telek Çayı gölün tek çıktısını oluşturuyor.

Çıldır Gölü3

Çıldır Gölü'nün doğal set gölü olması, çevresindeki bitki örtüsünün azlığına rağmen otlaklarda yoğun hayvancılık yapılmasını mümkün kılıyor. Yılın dört mevsiminde yapılabilen balıkçılık, yöre halkı için önemli bir gelir kaynağı oluşturuyor.

Özellikle kışın buz tutan gölde kalın buz tabakası kırılarak balık avlanıyor ve en çok yakalanan balık türü aynalı sazan (Cyprinus carpio) olarak biliniyor. Ancak, kurak geçen mevsimlerde göl seviyesi hızla düşüyor ve bu durum sazan gibi türlerin üremesi için gerekli sazlıkların daralmasına yol açıyor.

Çıldır Gölü2

Göl çevresinde tarımsal kimyasalların bilinçsizce kullanılması da önemli bir çevresel sorun teşkil ediyor. Yüksek oranda azot içeren gübrelerin ekolojik ve iklimsel koşullar göz ardı edilerek kullanılması, göl üzerinde olumsuz etkilere yol açıyor. Artan evsel kirlilik ve insan baskısı, adalardaki kuluçka alanlarını tehdit ediyor.

Son yıllarda artan turizmle birlikte, göl çevresinde turistik tesislerin inşa edilmesi, doğal yaşam üzerinde olumsuz etkiler yaratıyor.

Bu çerçevede, Çıldır Gölü'nün korunması ve sürdürülebilir kullanımının sağlanması için bilinçli avlanma ve tarım uygulamalarının benimsenmesi, turizm faaliyetlerinin kontrol altına alınması ve çevresel yönetim planlarının hayata geçirilmesi büyük önem taşıyor.