Doç. Dr. Mehmet Sorar, günümüzün hızla değişen dünyasında tarım, gıda üretimi ve teknolojinin ne kadar kritik bir öneme sahip olduğunu vurguladı.
"DÜNYANIN AÇLIK SORUNLARINA ENDÜSTRİYEL ÇÖZÜMLER SUNABİLİR"
Uzman Mehmet Sorar, özellikle biyoteknolojik gelişmelerin tarıma olan katkılarına dikkat çekerek, "Birçok sebze ve meyvedeki etken maddeler, fonksiyonel olarak saflaştırılıp, etkin dozlarda kullanılarak önemli sağlık yararları sağlayabilir. Bu yöntemle, atıklar ortadan kaldırılabilir ve dünyanın açlık sorunlarına ciddi endüstriyel çözümler sunulabilir" dedi.
Sorar, örnek olarak domatesi ele alarak, "Şu anda domates genellikle salça olarak kullanılıyor ya da kabuğu atılıyor. Oysa domateste faydalı olan etken madde likopen, biyoteknolojik yöntemlerle saflaştırılarak temel etken hammaddeye dönüştürülebilir. Bu madde, ilaç endüstrisinde geniş çapta kullanılmaktadır" diyerek, bitkilerin biyoteknolojik yöntemlerle nasıl daha verimli hale getirilebileceğini söyledi.
Biyoteknolojinin geleneksel yöntemlere göre daha etkin sonuçlar sunduğunu belirten Sorar, kekik örneğini de verdi. Kekikteki bazı moleküllerin, dokuları tamir etme konusunda çok etkili olduğuna değinen Sorar, "Birçok ilacın hammaddesinde kullanılan bu maddeleri, geleneksel yöntemlerle yeterli düzeyde elde etmek mümkün değil. Ancak modern teknolojilerle bitkilerdeki faydalı etken maddeler, daha etkin bir şekilde saflaştırılabiliyor" şeklinde konuştu.
KONTROLSÜZ GIDA TÜKETİMİ ORTADAN KALKACAK
Doç. Dr. Mehmet Sorar, günümüz gıda üretiminde teknolojinin ne kadar önemli bir yer tuttuğunu ve bu ilerlemelerin gelecekteki gıda tüketimini nasıl şekillendireceğini şu sözlerle dile getirdi:
"Teknolojiler sayesinde bitkilerdeki faydalı etken maddeler, tabletleştirilip ya da paketlenerek tam ihtiyacımız kadar verilebilir hale getirilecek. Böylece kontrolsüz gıda tüketimi ortadan kalkacak ve besin takviyeleri daha fonksiyonel hale gelecek."
"DÜNYA ÇAPINDA TARIMDA ÇALIŞAN İNSAN SAYISI AZALDI"
Sorar, aynı zamanda dünya çapında tarımda çalışan insan sayısının giderek azaldığına dikkat çekerek, "Şu anda dijitalleşen toplumlarla birlikte tarımda çalışacak insan bulmakta zorlanıyoruz. Üretim verimliliği ve iklimsel koşullardan dolayı bu sorun daha da büyüyecek. Bu sebeple, teknolojik olarak sürdürülebilir gıda üretim sistemlerine yatırım yapmak zorunluluk haline gelecek" dedi. Sorar, bu tarz yatırımların, gelecekte açlık sorununu çözmenin yanı sıra ülkelerin stratejik bağımsızlıklarını güçlendireceğini ifade etti.
"DÜNYANIN YATIRIM ALANI YAPAY ET"
Doç. Dr. Sorar, günümüzde yapay et üretiminin büyük bir yatırım alanı haline geldiğini belirtti. "Yapay et, dünyanın en fazla yatırım yapılan alanlarından biri. Çünkü iklim şartları ve tarımda çalışacak insan sayısının azalmasıyla birlikte, gıda üretimi giderek daha zor hale geliyor" diyen Sorar, bu teknolojilerin sürdürülebilir gıda üretimi adına kritik bir rol oynayacağını vurguladı. Ayrıca, topraksız tarımın dünya çapında popüler hale geldiğini söyleyen Sorar, bu alandaki gelişmelerin daha verimli ve sürdürülebilir gıda üretimi için önemli bir fırsat sunduğunu ifade etti.
"ENERJİ BAĞIMLILIĞI DİĞER BAĞIMLILIKLARDAN ÇOK DAHA KORKUNÇ"
Sorar, bu teknolojilere yatırım yaparak, yalnızca kendi vatandaşlarını daha ekonomik şekilde besleyebilecek ülkelerin, aynı zamanda bu teknolojileri ihraç etme noktasında güçlü bir konuma geleceklerini belirtti. "Eğer bu teknolojiyi üretirseniz, ihraç eden bir pozisyonda olursunuz. Gıda üretilemiyorsa, toprak yoksa ya da iklim şartları uygun değilse, hayvancılık yeterli olmayacak ve teknoloji merkezleri sayesinde bu gıdalar üretilecek. Bu durumda, dışa bağımlı hale gelirsiniz. Enerji bağımlılığı, diğer tüm bağımlılıklardan çok daha korkunçtur. O yüzden doğru zamanda bu alanda yapılacak yatırımlar, stratejik bir konudur" diye ekledi.
Sorar, aynı zamanda gıda atıkları konusunda da önemli açıklamalar yaparak şunları söyledi:
"Günümüzde meyve suyu şirketlerinin atıkları, aslında büyük bir vitamin kaynağıdır. Bu atıklardan yeterli etken maddeler ve vitaminler elde edilebilir. Ayrıca, kalan atıklar bağırsak florasını korumak ve lif olarak kullanılabilir. Bitkisel proteinler, artık hayvansal proteine ihtiyaç duymadan insan kas kitlesini korumak ve temel iyileşme için gerekli proteinleri elde etmek için yeterli. Özellikle tahıllar, beslenme pratiklerinde önemli bir yer tutuyor. Kolesterol seviyelerini düzenliyor, kas kütlesini koruyor ve güçlü bir tokluk hissi sağlıyor. Ayrıca, etin ulaşımının zor olduğu bölgelerde bu protein kaynakları çok daha pratik bir çözüm sunuyor"
"ÜLKE OLARAK YAPAY ETE YATIRIM YAPMAMIZ ŞART"
Doç. Dr. Sorar, dünya genelindeki iklim değişiklikleri, tarımsal alan kayıpları ve azalan iş gücü nedeniyle, gelecekte yeni beslenme yöntemlerine geçişin kaçınılmaz olacağını ifade etti. "Biz istemesek de, gıda üretimi teknolojilerindeki bu değişiklikler gerçekleşecek. Bizim burada teknoloji üreten bir ülke olmamız gerekiyor. Yapay et dahil tüm bu teknolojilere yatırım yapmamız şart" diyerek, ülke olarak bu alanda stratejik adımlar atılmasının önemini vurguladı.