İzmir’in Selçuk ilçesine bağlı Şirince Köyü, bir zamanlar 21 Aralık 2012'de kıyametin kopacağına inanılan ve güvenli bölge olarak ilan edilen yerlerden biriydi. Ancak kıyamet senaryolarının çok ötesinde, Şirince aslında köklü tarihi, bozulmamış doğası ve eşsiz köy atmosferiyle dikkat çekiyor. İzmir’in Selçuk ilçesinden yalnızca 8 km uzaklıkta yer alan bu köy, köy havasını hâlâ koruyan ender yerleşim yerlerinden biri.
1922 yılına kadar Rumların yaşadığı bu köy, Türkiye-Yunanistan nüfus mübadelesi ile yeni bir kültürel dönüşüm geçirdi. Daracık taş sokakları, iki tarihi Rum kilisesi – Aya Yani ve Aya Dimitri – ve yaklaşık 200 civarındaki geleneksel evleriyle Şirince, geçmişin izlerini bugüne taşımayı başardı. Eğimli arazisine uygun şekilde inşa edilen bu evler, ziyaretçilere adeta bir zaman yolculuğu yaşatıyor.
Köyde, yerel halkın ürettiği el emeği ürünler, zeytinyağı, sabunlar ve pek çok geleneksel lezzet köy pazarında satışa sunuluyor. Buraya gelenler yalnızca tarihi dokuyu keşfetmekle kalmıyor, aynı zamanda Ege ve Girit mutfağından şevketi bostan, radika, kabak çiçeği dolması gibi eşsiz tatları da deneme şansı buluyorlar.
Şirince’nin sunduğu bir diğer keyif ise köyün dokusunu bozmadan hizmet veren pansiyon ve butik otellerde konaklama fırsatı. Sabahın erken saatlerinde köyün doğal güzelliklerini keşfetmek ve güne mistik bir atmosferde başlamak, burayı ziyaret eden herkesin ortak isteği. Ayrıca köy meydanında, kumda pişirilmiş kahvenizi yudumlayarak bu masalsı köye veda etmeden ayrılmak neredeyse imkansız.
Şirince, her mevsim ayrı bir güzellik sunarak, köklü tarihini ve doğal cazibesini korumaya devam ediyor.
