Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM’de yeni yasama yılının ilk AK Parti Grup Toplantısı’nda gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Emekliler için Kasım ayını işaret eden Erdoğan, İsrail-Filistin savaşı hakkında da konuştu. İsrail’in Gazze’yi tam kuşatma altına alarak elektrik ve suyu kesip insani yardımları engellemesine sert tepki gösteren Erdoğan, “Her türlü utanç verici yöntemle yürütülen bir çatışma savaş değil, katliamdır" ifadelerini kullandı. Erdoğan ayrıca, “İsrail topraklarındaki sivillerin öldürülmesine açıkça karşı çıkıyoruz. Gazze'deki masumların sürekli bombardımana maruz bırakılarak katledilmesini de asla kabul etmiyoruz" dedi.
İşte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar:
“CUMHUR İTTİFAKI’NIN KAPISI AÇIKTIR”
“MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli başta olmak üzere Cumhur İttifakı'ndaki tüm ortaklarımıza bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. İnşallah Türkiye Yüzyılı destanını Cumhur İttifakı olarak beraberce yazacak ve gelecek nesillere armağan edeceğiz. Ülkenin ve milletin istikbali uğrunda verdiğimiz mücadeleye katılmak isteyen herkese, ortaklarımızın da rızası şartıyla Cumhur İttifakı'nın kapısı açıktır.
“KİMSE HİÇBİR PARTİYE VE ADAYA TIPIŞ TIPIŞ OY VERMEK MECBURİYETİNDE OLMADIĞINI GÖSTERMİŞTİR”
Kendilerinden başka kimseye tahammülü olmayan faşist zihniyet bu son hezeyanının bedelini inşallah 2024 Mart seçimlerinde de ödeyecek. Anadolu insanının ferasetinden nasibini almamış olanlar suçu kendilerinde aramak yerine hala millete yüklemeye kalkıyor. Meclis çatısı altında niçin yer bulamadıklarını sorgulamak yerine milli iradenin temsilcisi olan gazi Meclisimize hürmetsizlik ediyorlar. Kimse hiçbir partiye ve adaya tıpış tıpış oy vermek mecburiyetinde olmadığını göstermiştir. Seçimden sonra olup bitenleri, koltuk kavgalarını, kirli pazarlıkları hep birlikte görüyoruz. Allah kimseyi böyle duruma düşürmesin.
“EN ÖNEMLİ KRİTERİN MART AYINDA YAPILACAK BELEDİYE BAŞKANLIĞI SEÇİMLERİNDE ELDE EDİLECEK SONUÇLAR OLDUĞUNU BELİRTMEK İSTİYORUM”
Geçtiğimiz hafta 4. Olağanüstü Büyük Kongre'mizi yaptık. Hemen ardından yaptığımız MKYK toplantımızda MYK'mızı da oluşturduk. İnşallah 2024 seçimlerine bu MKYK ve MYK'mızla birlikte hazırlanacağız. Olağan kongremizde ise genel merkez yönetimimizi performans ve temsil odaklı bir anlayışla elbette tekrar gözden geçireceğiz. En önemli kriterin mart ayında yapılacak belediye başkanlığı seçimlerinde elde edilecek sonuçlar olduğunu belirtmek istiyorum.
“BİZİM BIRAKTIĞIMIZ HER BOŞLUK MUHALEFETİN YALANLARIYLA DOLDURULACAKTIR”
İstanbul ve Ankara başta olmak üzere yeni şehirlerde milletimizi gerçek belediyecilikle tanıştırana kadar bize durmak duraksamak yok. Adım atılmadık vatan toprağı bırakmayacağız. Unutmayın, bizim bıraktığımız her boşluk muhalefetin yalanlarıyla doldurulacaktır. Muhalefet kadrolarının milletten kopuk, çığırtkan tavrı sizleri şaşırtmasın. Bunlar hep böyleydi. Sadece iyi birer tiyatro oyuncusu oldukları için dışarıya karşı farklı bir duruş ve söylem sergiliyorlardı. Bunların gündeminde sadece belediyelerin asansörlerine kimin bineceği vardı.
“SÜRPRİZİ KARŞIMIZDAKİLERE YAŞATMAK İSTİYORUZ”
Belediye başkanlığı seçimlerinde sürprizler yaşadık. Önümüzdeki seçimlerde her şeyi olması gerektiği şekilde yaparak sürprizi karşımızdakilere yaşatmak istiyoruz. Önümüzdeki süreci önce ülkem, önce memleketim, önce partim anlayışıyla yürütürsek hep birlikte Allah'ın izniyle kazanırız.
“3 KURUŞ DAHA FAZLA KAZANMAK UĞRUNA ÜLKESİNE BU KÖTÜLÜĞÜ YAPANLAR KENDİ GELECEKLERİNİ SABOTE EDİYORLAR”
Türkiye olarak biz de birden fazla faktörün üst üste gelmesiyle enflasyon sorununundan ciddi şekilde muzdaribiz. Ülkemizi büyütme üzerine kurulu temel ekonomik stratejimizden asla taviz vermeden yeni yol ve yöntemlerle enflasyonun ve yol açtığı sıkıntıların üstesinden gelecek bir program uyguluyoruz. Bu programın başarısı ancak devlet kurumları yanında tüm kesimleriyle 85 milyonun tamamının fedakarlığı ve kararlılığıyla mümkündür. Hayat pahalılığı bazı alanlarda ne enflasyonla ne döviz kuruyla ne de başka bir akılcı sebeple izah edilemeyecek seviyelere ulaştı. Sadece belirsizlik ortamını fırsat bilip 3 kuruş daha fazla kazanmak uğruna ülkesine bu kötülüğü yapanlar kendi geleceklerini sabote ediyorlar. Bu fırsatçıların foyaları daha net şekilde dökülmektedir. Milletimden bu fırsatçılara gerektiğinde malını satın almayarak, hizmetini başka yerlerden temine yönelerek ama her seferinde mutlaka yapılan ahlaksızlığı ifşa ederek yanıtını vermesini istiyorum.
EMEKLİLERE İKRAMİYE ÖDEMESİ KASIM AYININ ORTASINDA YAPILACAK
Pek çok alanda yaşanan dengesiz fiyatlamaların önüne ancak bu şekilde geçebiliriz. Hükümet olarak aldığımız tedbirlerin etkilerini yavaş yavaş görmeye başladık. Emeklilerimizin yaşadığı sıkıntıları bir nebze de olsun hafifletmek için kasımın ortasında ödenecek şekilde bir defaya mahsus 5 bin lira ikramiye ödemesi yapmayı kararlaştırdık. Hem çalışanlarımızın hem de emeklilerimizin maaşında enflasyon farkı ve refah payı içeren düzenlemeleri yılbaşında ayrıca yapacağız.
Bir süre önce başlattığımız hava operasyonlarını devam ettireceğiz.
“SAVAŞ DEĞİL, KATLİAMDIR”
Bizim hem kendi terörle mücadelemizde hem de bölgemizdeki tüm savaş ve çatışmalardaki tavrımız gayet açık. Sivillere yönelik hiçbir eylemi, sivil yerleşimleri hedef alan hiçbir saldırıyı doğru bulmuyoruz. Savaşın da bir ahlakı olduğuna, tarafların buna riayet etmesi gerektiğine inanıyoruz. Maalesef İsrail ve Gazze'deki çatışmalarda bu ilke çok ağır bir şekilde ihlal edilmektedir. İsrail topraklarındaki sivillerin öldürülmesine açıkça karşı çıkıyoruz. Gazze'deki masumların sürekli bombardımana maruz bırakılarak katledilmesini de asla kabul etmiyoruz. Bir şehrin suyunu, elektriğini, giriş-çıkışlarını kesip altyapısını çökerterek camisinden kilisesine tüm ibadethanelerini, okullarını yıkarak, en temel insani ihtiyaçlara erişimi engelleyerek, her türlü utanç verici yöntemle yürütülen bir çatışma savaş değil, katliamdır.
“İSRAİL’İ HİÇ BEKLEMEDİĞİ VE İSTENMEYEN BİR KONUMA İTEBİLİR”
İsrail'i hiç beklemediği ve istenmeyen bir konuma itebilir. Sivil insanları kasten öldürmek, bunları maharet gibi sunmaya kalkmak devlet değil, ancak örgüt refleksi olabilir. İsrail devlet gibi değil, örgüt gibi davranırsa sonunda örgüt gibi muamele görmeye başlayacağını unutmamalı.
“FİLİSTİN HALKINI TOPYEKÜN CEZALANDIRMA GİBİ KARARLARDAN HERKES UZAK DURMALI”
İnsani yardımların kesilmesi gibi Filistin halkını topyekün cezalandırma gibi kararlardan herkes uzak durmalı. Türkiye olarak biz tarafları itidale davet ediyoruz. Bölgedeki savaşın bir an önce durmasını, taraflar arasındaki sorunların görüşme yoluyla çözümünü istiyoruz. Sayın Abbas ve Sayın Herzog'a aklıselimle hareket etmeleri tavsiyesinde bulundum. Sayın Putin ve Sayın Guterres ile de bu konuyu değerlendirdik. Çatışmaların derinleşmesinin önüne geçilmesi noktasında gereken desteği vermeye hazır olduğumuzu ifade ettik. Bölgemizi içine girdiği bu anafordan süratle çıkarmak için Türkiye olarak arabuluculuk ve adaletli hakemlik dahil üzerimize ne düşüyorsa yapmaya hazırız. İnşallah bu tavrımızı sonuna kadar muhafaza edeceğiz.
“İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜMLE MÜMKÜNDÜR”
İsrail'in bir devlet olarak varlığını sürdürebilmesi ancak iki devletli çözümle mümkündür. Aksi takdirde geçtiğimiz cumartesiden beri yaşananlar son olmayacağı gibi bunu çok daha büyük trajedilerin izlemesi de kaçınılmaz hale gelir.
