Her yıl 2-8 Kasım tarihlerinde kutlanan Lösemili Çocuklar Haftası, lösemiye karşı toplumsal farkındalığı artırmayı ve hastalığın erken teşhisinin önemini vurgulamayı amaçlıyor. Türkiye’de her yıl 1200-1500 çocuk lösemi tanısı alırken, löseminin çocukluk çağındaki kanser vakalarının %35’ini oluşturması, bu hastalığın toplum genelinde ne denli yaygın olduğunu gösteriyor.

Lösemi, kan yapım sistemi üzerindeki etkisiyle kemik iliğindeki ana hücrelerde meydana gelen şifre değişiklikleri sonucu kontrolsüz çoğalan olgunlaşmamış kan hücrelerinin vücuda yayılmasıyla oluşur. Bu hücreler, vücudun savunma mekanizmasını zayıflatarak kişiyi enfeksiyonlara ve kanamalara karşı savunmasız bırakır. Hastalık, kemik iliğinden lenf bezlerine, dalaktan merkezi sinir sistemine kadar birçok organa yayılarak hayatı tehdit eden ciddi sağlık sorunlarına neden olur.

Lösemi en sık 2-5 yaş arasındaki çocuklarda görülmekle birlikte her yaşta ortaya çıkabilir. Özellikle 1 yaş altı ve 10 yaş üstündeki vakalarda tedaviye yanıt oranı azalırken, düzenli kontroller ve erken teşhisle başarı oranı önemli ölçüde artıyor.

Polatlı MTAL Ankara’daki turnuvada göz doldurdu Polatlı MTAL Ankara’daki turnuvada göz doldurdu

ERKEN TEŞHİS HAYAT KURTARIR 

 Lösemi, erken evrede genellikle belirti göstermese de ilerleyen dönemlerde; anemi, sık enfeksiyon, diş eti kanamaları, nefes darlığı, ciltte morluk ve çürük gibi semptomlarla kendini gösterebilir. Uzmanlar, löseminin nedenlerinin tam olarak belirlenemediğini ancak genetik yatkınlık, radyasyon maruziyeti, benzen ve böcek ilaçları gibi kimyasal maddeler, bazı kalıtsal ve viral hastalıkların lösemi riskini artırdığını ifade ediyor. Lösemi tedavisinde kemoterapi, radyoterapi, kemik iliği nakli gibi geleneksel yöntemlerin yanı sıra son yıllarda immünoterapi gibi yenilikçi tedavi yaklaşımları da başarıyla uygulanıyor. Uzmanlar, her çocuğun tedavi sürecine bireysel olarak yanıt verdiğini, bu nedenle tedavi planlarının kişiye özel hazırlandığını belirtiyor. Erken teşhis edilen vakalarda tedavi sürecinde sağlanan başarı oranının daha yüksek olduğu uzmanlar tarafından defalarca vurgulanıyor. 

Unutmayalım ki 'erken teşhis hayat kurtarır' 

Muhabir: TUĞBA AKKESEN