29 Ekim Kadınları Derneği Genel Başkanı Şenal Sarıhan, Çocuk Hakları Günü dolayısıyla yaptığı basın açıklamasında, çocuklara yönelik hak ihlalleri ve adalet taleplerini gündeme taşıdı. Sarıhan, açıklamasında Diyarbakır’da katledilen 8 yaşındaki Narin Güran ve benzer birçok acı olayı hatırlatarak, çocukların korunması ve haklarının savunulması için çağrıda bulundu.
“ÇOCUKLAR GÖRÜNMEYEN MAĞDURLAR HALİNE GELDİ”
Son dönemde artan çocuk cinayetleri ve istismar vakalarına dikkat çeken Şenal Sarıhan, “Türkiye, Narin isimli bir çocuğun vahşice öldürülmesine tanıklık etti. Onu Sıla bebek izledi. Günde en az beş kadının katledildiği haberlerin arasında görünmeyen çocuklar bir anda gündem oldu” ifadelerini kullandı. Sarıhan, çocukların maruz kaldığı şiddet ve istismar olaylarının toplumda derin bir sarsıntıya yol açtığını belirtti.
“Böyle bir ortamda Çocuk Hakları Günü’nü kutlamak bir yana, bu günler artık durum tespiti yapma ve olması gerekeni bilince çıkarma günleri olarak değerlendirilmeli” diyen Sarıhan, çocuk haklarının ihlallerine karşı harekete geçilmesi gerektiğini vurguladı.
ÇOCUK HAKLARI NEDİR?
Çocukların, doğuştan sahip olduğu temel hakları hatırlatan Sarıhan, şunları söyledi:
“Hukuken ya da etik olarak, dünya üzerindeki tüm çocukların, yaşama hakkı başta olmak üzere, sağlık, barınma, eğitim hakları vardır. Çocuklar, fiziksel, psikolojik ve cinsel sömürüye karşı korunmalıdır. Irk, milliyet, cinsiyet, maddi durum veya yerleşim yeri fark etmeksizin tüm çocuklar eşit haklara sahiptir.”
Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne atıfta bulunan Sarıhan, çocukların sadece insan oldukları için bu hakların öznesi olduğunu vurguladı. “Sözleşme, devletlere çocukların barış, özgürlük, eşitlik ve dayanışma içinde yaşamalarına uygun koşulları sağlama sorumluluğu yükler” dedi. Ancak bugün birçok devletin bu yükümlülüklerini yerine getirmediğine dikkat çekti. Sarıhan, çocuk haklarının özellikle ekonomik ve sosyal zorluklarla derinden ihlal edildiğini belirterek, “Çocuk bedenleri ucuz iş gücü olarak sömürülüyor. İşsizlik, göç ve savaş gibi nedenler çocukları savunmasız bırakıyor. 18 yaş altı herkes çocuktur” hükmüne rağmen, 16-18 yaş arası çocukların ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılması yasa eliyle meşrulaştırılıyor” diye konuştu.
"ÇOCUKLARA KARŞI SORUMLULUKLARIMIZ VAR”
Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin devlete, çocukların din ve düşünce özgürlüklerini güvence altına alma, onları şiddet ve istismardan koruma sorumluluğu yüklediğini belirten Sarıhan, Anayasa’nın 41. Maddesi’ni hatırlatarak, “Devlet her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu önlemleri alır” hükmünün gereğinin yapılması gerektiğini vurguladı. “Bugün devlete sorumluluklarını hatırlatırken, yetişkinler olarak bizlerin de çocuklara karşı sorumluluklarımız olduğunu unutmamalıyız” diyen Sarıhan, her bireyin çocuğun üstün yararı ilkesini yaşama geçirme kararlılığında olması gerektiğini söyledi.
Sarıhan açıklamasını şu anlamlı sözlerle noktaladı:
“Hakları ihlal edilen, yaşamları ellerinden alınan her çocuktan sorumluyuz. Çocukların özgür, eşit ve onurlu bir hayat sürebilmeleri için hem bireyler hem de toplum olarak üzerimize düşen görevi yerine getirmeliyiz. Geleceğimizi inşa edecek olan çocuklar için adalet sağlamadıkça, toplumsal vicdan yaralarını sarmak mümkün olmayacaktır.”
