Kastamonu'nun merkez ilçesine bağlı Kasaba köyünde bulunan ve halk arasında "Çivisiz Cami" olarak bilinen Mahmut Bey Camii'nin çevresinde başlatılan kazı çalışmaları, 14. yüzyıl Türk-İslam yerleşiminin izlerini gün yüzüne çıkarmayı amaçlıyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne 2023 yılında "Anadolu'nun Ortaçağ Dönemi Ahşap Direkli ve Kirişli Camileri" kategorisinde dâhil edilen bu eşsiz yapı, tarihî ve turistik açıdan yeni bir dönemin kapılarını aralıyor.
Kastamonu Valiliği öncülüğünde, Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA) desteğiyle yürütülen çalışmalar kapsamında, Karabük Üniversitesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Anar Azizsoy’un akademik danışmanlığında gerçekleştirilen kazılarda önemli bulgular elde edildi. Çalışmalar, Kastamonu Müze Müdürlüğü koordinasyonunda uzman ekipler ve Karabük Üniversitesi öğrencileri tarafından yürütülüyor.
HAMAM VE YERLEŞİM DOKUSU ORTAYA ÇIKIYOR
Kazılarda, camiye 50 metre mesafede bulunan ve 14. yüzyılda cami ile eş zamanlı olarak inşa edildiği düşünülen bir hamamda arkeolojik bulgular gün yüzüne çıkarılmaya başlandı. Prof. Dr. Anar Azizsoy, yapılan araştırmaların, bu bölgede hamam dışında külliyeyi andıran farklı yapılar ve mezarların da bulunabileceğine işaret ettiğini belirtti. Azizsoy, "Türk-İslam kültüründe cami ile hamam yapımı bir gelenektir. Burada da benzer bir külliye dokusunun olduğunu düşünüyoruz. Ayrıca, hanedan mensuplarına ait türbe ve mezarların keşfi, Türk yerleşim kültürüne dair yeni ipuçları sağlayabilir" dedi.
Candaroğulları Beyliği döneminde 1366 yılında inşa edilen Mahmut Bey Camii, ahşap direkli ve çivisiz yapısıyla Türk mimarisinin nadide örneklerinden biri olarak dikkat çekiyor. Dış duvarlarında moloz taş kullanılan caminin iç mekânında tamamen ahşap tercih edilmesi, yapıya hem estetik hem de teknik açıdan benzersiz bir karakter kazandırıyor.
