Çanakkale'nin en beğenilen ilçeleri kişisel tercihlere ve beklentilere göre değişebilir, ancak genel olarak turistler ve ziyaretçiler tarafından sıkça beğenilen ilçeler şunlar olabilir:

Çanakkale'nin En Beğenilen İlçeleri

Çanakkale Merkez: Çanakkale şehir merkezi, tarihi ve kültürel zenginlikleri ile ünlüdür. Çanakkale Şehitleri Anıtı, Kilitbahir Kalesi, Çimenlik Kalesi gibi önemli tarihi bölgeleri ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca liman bölgesindeki restoranlarda yöresel lezzetleri deneyebilirsiniz.

Ülkemizin kuzeybatısında yer alan ve Marmara ile Ege bölgelerinin kesişim noktasında bulunan Çanakkale, adını taşıyan boğazla ikiye bölünmüş bir şehirdir. Aynı zamanda Türkiye'nin en batı noktası olan Gökçeada, Çanakkale il sınırları içinde yer alır. Bu şehir, Asya ve Avrupa kıtalarını birbirine bağlayan bir köprü gibidir ve tarihi boyunca birçok farklı medeniyete ev sahipliği yapmıştır.

Çanakkale'nin tarihi zenginlikleri ve doğal güzellikleri bir araya gelir. Kumtepe'deki kazılar, bölgedeki en eski yerleşim izlerini ortaya çıkarmıştır. Kazdağları'nın mistik atmosferi, Babakale'nin huzurlu köy yaşamı, Truva'nın antik kalıntıları, Gökçeada'nın berrak suları, Behramkale'nin tarihi dokusu ve Bozcaada'nın şarap bağları ile Çanakkale, keşfedilmeyi bekleyen birçok güzelliği içinde barındırır.

Çanakkale merkez ilçesinde ziyaret edebileceğiniz önemli yerler arasında Çanakkale Deniz Müzesi, Çanakkale Arkeoloji Müzesi, Troya Antik Kenti ve ünlü Troya Atı bulunur. Ayrıca Çimenlik Kalesi de bu ilçede yer almaktadır. Aynı zamanda Çanakkale, 2004 yapımı ünlü "Troy" filmi için kullanılan tahta atıyla da ünlüdür. Şehir, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle ziyaretçilerini cezbetmektedir.

Bozcaada: Ege Denizi'nde bulunan Bozcaada, güzel plajları, şarap üzüm bağları ve şirin sokaklarıyla ünlüdür. Burada adanın yerel şaraplarını tatma şansınız vardır.

Türkiye'nin üçüncü büyük adası olan Bozcaada, Ege Denizi'nde bulunan ve Gökçeada'dan sonraki en büyük adadır. Bu güzel ilçe, turizmi, şarap üretimini ve rüzgar enerjisi santralleriniyle tanınır. Anakaraya yani Geyikli İskelesi'ne olan mesafesi yaklaşık 4 deniz mili kadardır. Bozcaada Belediyesi, 1923 yılında kurulmuştur ve adaya Geyikli beldesinden arabalı vapurlarla ulaşmak mümkündür. Ada, büyük ölçüde bağlarla kaplıdır ve 2000 yılında Batı Burnu civarında 17 üreticiden oluşan bir rüzgar enerjisi santrali kurulmuştur.

Bozcaada'nın turistik değerleri oldukça fazladır. Bunlar arasında ince taneli altın sarısı kumuyla ünlü Ayazma Plajı, tarihi Venedik, Ceneviz ve Bizans dönemlerine uzanan Bozcaada Kalesi, Bozcaada Müzesi, Kimisis Teodoku Rum Ortodoks Kilisesi, Alaybey Camii, Yalı (Köprülü Mehmet Paşa) Camii, Bozcaada Bağ Evleri, Liman Koyu, Değirmenler Koyu ve Habbeli Koyu gibi önemli yerler bulunmaktadır.

İstanbul'da sağanak yağış su baskınlarına neden oldu İstanbul'da sağanak yağış su baskınlarına neden oldu

Ayrıca, adaya ziyaretiniz sırasında yerel olarak üretilen gelincik çiçeklerinden yapılan şerbet ve reçelleri tatmanızı tavsiye ederiz. Eylül ayı içinde Bozcaada'da gerçekleştirilen Bağbozumu Şenlikleri de ilginç bir deneyim olabilir.

Gökçeada: Gökçeada, doğal güzellikleri, temiz plajları ve köy yaşamı ile ünlüdür. Geyikli'den feribotla gidilebilen bu ada, rahatlamak ve doğanın tadını çıkarmak isteyenler için harika bir seçenektir.

Antik çağlarda İmbros (İmroz) adıyla bilinen Gökçeada, Türkiye'nin en büyük adası olarak Ege Denizi'nin kuzeyinde, Saros Körfezi girişinde yer almaktadır. 1970 yılında Gökçeada adını almıştır. Gökçeada yaklaşık 95 km uzunluğunda bir sahil şeridine sahip olup bolluğuyla ünlüdür. Bu güzel adanın mutfağı, Türk ve Rum mutfaklarının lezzetlerini bir araya getirir. Lozan Anlaşması sonucunda, 22 Eylül 1923 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti sınırlarına dahil edilmiştir.

Gökçeada'yı ziyaret ettiğinizde görebileceğiniz birçok güzellik bulunmaktadır. Bunlar arasında Gökçeada'nın tarihi Rum köyleri, organik tarım alanları, Aydıncık Plajı, Mavi Koy, Laz Koyu, Su Altı Milli Parkı, Tuz Gölü, Kaşkaval Burnu, Marmaros Şelalesi, İskiter Kalesi, Kaya Mezarları, kiliseler ve manastırlar yer almaktadır.

Gökçeada'ya ulaşım, Çanakkale Limanı ve Eceabat-Kabatepe Limanı'ndan kalkan deniz otobüsleri, feribotlar ve arabalı vapurlarla sağlanmaktadır. Gökçeada'nın doğal güzellikleri ve zengin tarihi, ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunar.

Eceabat: Gelibolu Yarımadası'nın merkezinde yer alan Eceabat, Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı'nın giriş noktasıdır. Burada Gelibolu Savaşları'nın izlerini görmek ve Gelibolu Yarımadası'nı keşfetmek mümkündür.

Eceabat, Gelibolu Yarımadası'nın batı ucunda konumlanmış bir ilçedir. Bu bölge, doğusunda Çanakkale Boğazı ile çevrili olup, yarımadanın diğer kısımlarını ise Ege Denizi ve Trakya'ya uzanan Saroz Körfezi çevrelemektedir. Çanakkale Savaşı, ilçe sınırları içinde büyük bir öneme sahiptir. Aynı zamanda Eceabat, 1973 yılından bu yana Tarihi Milli Park statüsündedir. Antik dönemde ise bu bölgenin adı Maydos olarak bilinmektedir ve tarihi M.Ö. 2000'lere kadar uzanmaktadır.

Eceabat'ın çevresinde, 4 km uzaklıktaki Yalova Köyü'nde bulunan Sestos Kalesi, Kilisetepe/Maydos Yerleşimi, 5 km mesafedeki Bigalı Kalesi, 1462 yılında İstanbul'un fethinden sonra Fatih Sultan Mehmed tarafından yaptırılan Kilitbahir Kalesi, ve 1659'da IV. Mehmed döneminde inşa edilen Seddülbahir Kalesi gibi önemli tarihi yapılar yer almaktadır.

Eceabat'a ait tarihi mirası korumak ve ziyaretçilere sunmak amacıyla 1973 yılında kurulan Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı da ilçenin sınırları içindedir. Bu büyük milli park, 33.000 hektarlık bir alanı kapsamaktadır. Bu park, bölgenin tarihi ve doğal güzelliklerini ziyaretçilere sunar.

Ayvacık: Doğal güzellikleri ve tarihi kalıntıları ile ünlü olan Ayvacık, Zeus Altarı ve Küçükkuyu sahil kasabası gibi önemli yerlere ev sahipliği yapar.

Ayvacık, sahip olduğu 83 km'lik sahil şeridiyle ilin en uzun sahil kesimlerinden birine ev sahipliği yapmaktadır. 1 Haziran 1928 tarihinde 1282 sayılı kanun ile ilçe statüsü kazanmıştır. Bu ilçe, güzel koyları, Tuzla Kösedere ve Babakale ovaları gibi doğal güzelliklere sahiptir. Ayvacık'ın ekonomisinde turizmin ve zeytinciliğin önemli bir yeri vardır.

Küçükkuyu beldesinin kuzeyinde bulunan Adatepe Köyü, zeytinliklerle çevrili ve Türk ile Rum kültürünün bir arada yaşadığı özel bir yerdir. Taş evleri ve doğal güzellikleri ile bu köy, ilçede mutlaka görülmesi gereken yerlerden biridir. Adatepe Zeytinyağı Müzesi, Gülpınar Apollon Smitheus Kutsal Alanı, Babakale Kalesi gibi önemli tarihi ve kültürel yerler bu bölgede bulunmaktadır. Assos Antik Kenti, Ayvacık Tuzla Köyü Kaplıcası, Küçükçetmi Kaplıcaları (Afrodit Kaplıcası), Mıhlı Çayı, Mıhlı Şelalesi ve Köprüsü, Kadırga Koyu gibi yerler de ziyaretçilere keşfedilmeyi bekleyen güzellikler sunar.

Ayrıca Ayvacık, sörf tutkunları için de uygun bir destinasyondur.

Bu ilçeler, Çanakkale'nin çeşitli güzelliklerini ve cazibe merkezlerini temsil eder. Hangi ilçeyi tercih edeceğiniz, tatil tarzınıza ve ilgi alanlarınıza bağlı olarak değişebilir.

Editör: ÖMER YILDIZCI