21 Ağustos’ta Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe Mahallesi'nde, Kuran kursundan çıktıktan sonra kaybolan 8 yaşındaki Narin’in cansız bedeni, 19 gün sonra bir dere yatağında, çuval içinde bulundu. Narin'in ölüm habari tüm Türkiye’yi derinden etkilerken, olayın ardındaki sır perdesinin aralanması ve suçluların adalete teslim edilmesi için ülke genelinden sesler yükseldi. Toplumun her kesiminden yükselen adalet çağrıları, Narin cinayetinin bir an önce aydınlatılması, suçlu veya suçluların bulunarak adalete teslim edilmesi için yükseldi.
"NARİN ÖLDÜRÜLDÜĞÜ KÖYE GÖMÜLDÜ"
Narin Güran için adalet arayışına Birleşik Kamu İş Konfederasyonu'da katıldı. Narin Güran için "adalet" çağrısıyla Sakarya caddesinde Çankaya Belediyesi binasınının önünde toplanan gurup, ellerinde Mustafa Kemal Atatürk'ün "Vatanı korumak, çocukları korumakla başlar" yazılı pankartla adalet arayışını dile getirdi. Konfederasyon adına açıklama yapan Genel Sağlık-İş Başkanı Derya Uğur, Narin’in kaybolduğu günden bu yana, halkın kafasında oluşan soruların yanıtlanması gerektiğini vurguladı. "Küçük Narin öldürüldüğü köye gömüldü" diyen Uğur, soruşturma sürecindeki belirsizliklere de dikkat çekerek şu soruları sordu: "Neden Narin kaybolduktan hemen sonra yayın yasağı getirildi? arama ekiplerinin defalarca kontrol ettiği derede Narin’in cesedi nasıl bulunamadı? Narin’in amcasının aracında ceset taşındığı iddiaları neden bu kadar geç ortaya çıktı?"
"TÜM SIRLARIN AYDINLATILMASI ŞART"
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, sadece Narin’i öldürenlerin değil, bu cinayete göz yumanların da yargı önüne çıkarılmasını talep ederek, adaletin sağlanmasını istedi. Soruşturmanın tüm yönleriyle aydınlatılmasının ve sorumluların cezalandırılmasının önemine değinen Uğur, "Adaletin yerini bulması için, bu karanlık olayın üzerindeki tüm sırların aydınlatılması şart" dedi.