Ankara’nın batısında, İpek Yolu’nun tarih kokan duraklarından biri olan Beypazarı, köklü dokumacılık geleneğiyle kültürel mirasını yaşatmaya devam ediyor. İlçeye özgü ipek bürgü dokumacılığı, hem tarihin izlerini taşıyan zarif el sanatlarını hem de geleneksel değerleri günümüze taşıyor.

ABB’den ihtiyaç sahibi çocuklara sıcak destek: “Renkli Düğümler” projesi 200 çocuğa umut oldu ABB’den ihtiyaç sahibi çocuklara sıcak destek: “Renkli Düğümler” projesi 200 çocuğa umut oldu

Bürgü, adını “bürünmek” kelimesinden alarak, geçmişte kadınların günlük hayatta ve özel günlerde kullandığı 175x120 cm boyutlarında bir başörtüsü olarak biliniyor. Çeyizlerin olmazsa olmazı olarak kabul edilen bu geleneksel dokuma ürünü, sadece bir aksesuar değil; aynı zamanda bir kültürün taşıyıcısı.

FARKLI KULLANIM ALANLARIYLA DİKKAT ÇEKİYOR

Beypazarı bürgüleri, “Çulfalık” adı verilen özel dokuma tezgâhlarında üretiliyor. Dokumalarda çözgü iplikleri pamuktan, atkılar ise ipek, floş ve pamuk karışımından oluşturuluyor. Bezayağı ve ribs tekniğiyle işlenen desenler, dayanıklılık ve estetik açıdan eşsiz bir görünüm sunuyor. Geçmişte gelinlerin çeyiz sandıklarının en kıymetli parçalarından biri olan bürgüler, günümüzde masa örtüsü gibi farklı kullanım alanlarıyla yeniden hayat buluyor.

Zamanla değişen ihtiyaçlara uygun tasarımlarla modern yaşamda da yer bulan bürgü dokumalar, hem kültürel mirası tanıtıyor hem de yerel ekonomiye katkı sağlıyor. Beypazarı’nın ipek dokumacılığı, sadece bir el sanatı değil, aynı zamanda Anadolu’nun binlerce yıllık kültürel zenginliğinin bir aynası olarak  gelenekle geleceği birleştiren önemli bir miras. 

Muhabir: TUĞBA AKKESEN