Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Göç Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü ve AYBÜ İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Zafer Sağıroğlu, Türkiye'deki ve dış göç hareketlerini ve bu bağlamda Ankara'nın rolünü değerlendirdi.  

Mamak Belediye Başkanı Şahin, Sokak Hayvanları Rehabilitasyon Merkezini Ziyaret Etti Mamak Belediye Başkanı Şahin, Sokak Hayvanları Rehabilitasyon Merkezini Ziyaret Etti

Başkentteki Göç Hareketliliği Neden Ankara  (1)-1

Doç. Dr. Ali Zafer Sağıroğlu, polatlıpostası.com’a yaptığı özel röportajında zorunlu göçlerin; Suriyeliler, Afganlılar ve Iraklılar gibi grupların, Türkiye'ye olan etkilerini ve Ankara'nın bu göç dalgalarındaki yerini anlattı. 

Ankara’nın İstanbul'dan daha fazla göç aldığının altını çizen Doç. Dr. Sağıroğlu, özellikle iç ve dış göçlerde Ankara'nın önemli bir yere sahip olduğunu vurguladı. 2023 yılında yaşanan deprem sonrasında, İstanbul’a gitmeyen insanların büyük bir kısmının Ankara’yı tercih ettiğini ifade eden Sağıroğlu, bunun nedenlerini şöyle sıraladı: 

 " Ankara büyük şehir olmasına rağmen aynı zamanda küçük şehir özelliklerini kaybetmedi. İstanbul'a kıyasla yaşam maliyetleri daha düşük, trafik sorunu yok ve hızlı tren ağları çok gelişmiştir. Ayrıca burada yaşayan insanlar memleketlerine rahatlıkla ulaşabilmektedir."  

Başkentteki Göç Hareketliliği Neden Ankara  (2)

EĞİTİM VE SANAYİNİN MERKEZİ 

Ankara'nın eğitim alanındaki cazibesine dikkat çeken Doç. Dr. Sağıroğlu, "Ankara’da 22 üniversite bulunuyor. Bu da göç bakımından şehri önemli bir merkez haline getiriyor. Yaşam kalitesi bakımından güzel ve konforlu bir şehir olan Ankara, sanayi ve teknoloji sektörlerinde de güçlüdür. Ankara, Türkiye’de sanayi bakımından büyük ve gelişmiş olan şehirler arasında ilk 10’da yer alıyor. Savunma sanayi ve birçok teknoloji şirketlerinin de merkez üssü Ankara’da bulunuyor" dedi. 

GÖÇMENLERİN ANKARA'YI TERCİH ETME NEDENLERİ 

Doç. Dr. Sağıroğlu, göçmenlerin bir şehre yerleşmesinde ekonomik fırsatlar ve sosyal ağların büyük rol oynadığını belirtti: "Göçmenler arasında 'ağ sistemi' denilen bir olgu vardır; birisi bir yere gittikten sonra iş imkanı, eğitim gibi konularda memnun kaldıysa, çevresindeki tanıdıklarına da ulaşır ve bu ağ sistemiyle göçmenler iş imkanı olan ve işçiye ihtiyaç duyulan yerlere göç ederler." 

MAMAK VE ALTINDAĞ’DA YOĞUNLUK 

Ankara'daki uluslararası göçmen yoğunluğuna değinen Doç. Dr. Sağıroğlu, Mamak ve Altındağ bölgelerinde özellikle Iraklılar ve Türkmenlerin yoğun olduğunu belirtti. Ayrıca, Türkiye'nin uluslararası politikalarının da göç hareketlerini etkilediğini ifade ederek, "Türkiye'nin Suriye, Afganistan, Filistin, Mısır, Libya gibi ülkelerdeki rolü, bu bölgelerden göçleri de beraberinde getiriyor. Ankara, bu göç dalgalarının merkezi olarak öne çıkıyor" dedi. 
 
Ankara’da 75 bin 113 kişinin ikamet izniyle bulunduğunu ve 89 bin 975 Suriyelinin kayıtlı olduğunu belirten Doç. Dr. Sağıroğlu, sağlık turizminin de şehirde önemli bir yer tuttuğunu söyledi. Bilkent Şehir Hastanesi ve Etlik Şehir Hastanesi gibi büyük sağlık kurumlarının bu alanda öne çıktığını ifade etti. 

İŞÇİ YETERSİZLİĞİ GÖÇMENLER İLE DOLDURULUYOR 

Düzensiz göçmenler ise yasa dışı yollarla Türkiye’ye gelen veya başka illerde kayıtlı olup Ankara'da yaşayan kişilerden oluşuyor. Bu göçmenler genellikle sigortasız ve düşük maaşlarla çalıştırılıyorlar. Doç. Dr. Sağıroğlu, Anadolu'nun pek çok kırsal bölgesinde iş gücünün yetersiz kalması nedeniyle göçmenlerin bu boşluğu doldurduğunu öyle açıkladı: "Anadolu'nun pek çok kırsal bölgesinde iş gücü yetersiz kalınca bu boşluklar göçmenler tarafından dolduruluyor."  

EV İÇİ HİZMETLERDE DE ÖNEMLİ ROL OYNUYORLAR

Ev içi hizmetlerde çalışan göçmenlere de değinen Doç. Dr. Sağıroğlu, "Türkiye'de ev içi hizmetlerde çalışanların sayısı da az değil. Özellikle Orta Asya'dan gelen kadınlar bu alanda çalışıyor. İşverenler, çalışan birini bulamayınca doğal olarak iş isteyen göçmenlere fırsat veriyor" şeklinde konuştu. 
Bir bölgeye yapılan göçün önemli unsurları nedeniyle gerçekleştiğini belirten Doç. Dr. Sağıroğlu, bir şehirde göç dalgası oluyorsa, bunun sebebinin oradaki toplumun ihtiyaçlarından dolayı ortaya çıktığını belirtti.  

Ankara’nın iç ve dış göçleri kaldırabilecek bir kapasitesi olduğunu belirten Doç. Dr. Sağıroğlu, “Bir yere giden insanlar bir fırsattır. Zaten iç ve dış göçlerde orada kişiyi çekecek unsur veya oranın bir ihtiyacı yoksa insanlar o bölgeye yönelmez. Örneğin çoban olarak köylere göç ediliyorsa, köydeki gençlerin şehirlere gitmek istediği için ve o iş grubunda açık oluşur, dolayısıyla işverenler çalıştıracak işçi bulamayınca göçmen gruplarından işçi çalıştırır” dedi. 

“HER ZAMAN OLMAYA DEVAM EDECEK” 

Türkiye’den yurtdışına giden göçmenlerin sayısının da azımsanmayacak kadar fazla olduğunu ve bu eğilimin her zaman var olduğunu belirten Doç. Dr. Sağıroğlu, “Türkiye’den de yurtdışına giden çok insan var. Bu da yeni bir olay değil. Bu eğilim her zaman olmuş ve olmaya da devam edecek” ifadelerine yer verdi. 

Herkesin aldığı eğitime göre iş bulma çabası içinde olduğunu ve bu nedenle iş gücünün altındaki işlerde boşluklar oluştuğunu ifade eden Doç. Dr. Sağıroğlu, bu boşlukların doldurulmadığında dışarıdan gelen göçmenlerin istihdam edildiğini belirtti. 

Son olarak, göçmenlerin savaş ve zorunluluklar nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kaldığını hatırlatan Doç. Dr. Sağıroğlu, “Göçmenler buralara evlerini yurtlarını terk etmek için gelmediler. Savaş ve zorunluluk sebebiyle buraya gelmek zorunda kaldılar” dedi.  

Muhabir: SEMA TÜRKEL