Ankara’nın tarih kokan sokaklarından birinde, Ulucanlar Cezaevi’nin çok yakınında yer alan Armutçular Konağı, yılların eskitemediği bir gizemi barındırıyor. Gazeteci Kemal Aşık Caddesi’nde kaderine terk edilmiş bu tarihi yapı, hem mimari detayları hem de hakkında bilinmeyenlerle şehir efsanelerine konu oluyor.
DUVARDAKİ BACALAR SORU İŞARETİ UYANDIRIYOR
Armutçular Konağı’nın dikkat çeken en önemli özelliği, soba bacalarının alışılagelmişin dışında çatıda değil, duvarlarda bulunması. Uzmanlar, bu detayın konağın inşa edildiği dönemde henüz sobanın yaygın olmadığının bir işareti olarak yorumluyor. Tanzimat dönemine denk gelen 1839-1876 yıllarında Ankara’ya soba kullanımının gelmesiyle birlikte, mevcut duvarlar üzerine bacalar açılarak sobalar entegre edilmiş. Bu durum, konağın yapım tarihinin 1850 yılından önceye uzandığına dair ipuçları sunuyor.
GEÇMİŞİ BELİRSİZ BİR TARİHİ YAPI
Konağın kim tarafından ve hangi tarihte yapıldığı bilinmiyor. Mimari tarzı ve kullanılan malzemeler, konağın Osmanlı dönemine ait olabileceğine dair fikirler uyandırıyor. Ancak bugüne kadar yapımla ilgili herhangi bir yazılı belge veya kesin bir bilgiye ulaşılamamış durumda. Konağın yaşamış olduğu dönemler ve burada yaşayan kişilere dair detaylar ise Ankaralıların hafızasında körelmiş bir gizem olarak kalmaya devam ediyor.
KADERİNE TERK EDİLMİŞ HALDE
Bugün, Gazeteci Kemal Aşık Caddesi’nde sessizce varlığını sürdüren Armutçular Konağı, zamanın yıpratıcı etkilerine karşı koyamıyor. Her geçen gün biraz daha yıpranan ve yok olmaya yaklaşan bu yapı, tarihi ve mimari değerine rağmen koruma altına alınmamış durumda.