Ankara'da düzenlenen şehir tanıtım günlerine yönelik tepkiler artmaya devam ediyor. Etkinliklere katılanlar, özellikle yerel ürünlerin satışı konusunda isyan etti.
"SON ZAMANLARIN ETKİNLİKLERİ BOŞ VE EKSİK"
Uzun yıllardır bu tür festivallere katıldığını belirten ve Sivas gurme ve kültür şenliğine gelen Necla, "Pandemiden önceki yıllarda düzenlenen Sivas Tanıtım Günleri'nin çok daha kaliteli olduğunu ifade etti. Necla, geçmişte etkinliklerde Sivas’ın önemli isimlerinin, bürokratların ve siyasetçilerin yer aldığını, ancak son yıllarda bu tür etkinliklerin boş ve eksik olduğunu söyledi.
"ÜRÜNLER KURTLU VE KATKILI"
Özellikle, tanıtım günlerinde satılan ürünlerin çoğunun kalitesiz olduğunu ve bazılarının sağlıksız olduğunu vurgulayan Necla, şunları söyledi: "Geçen Erzurum Tanıtım Günleri'nde aldığım tereyağının içinde mısır unu çıktı. Ürünler kurtlu ve katkılı. Gerçekten parama yazık oldu. Geçtiğimiz yıllarda geldim buradan 4 kilo zeytin aldım. tabaklarda sunulan tadımlar güzel ama eve götürdüm zeytinlerin hepsi kurtlu. Bu ürünlerde Ankara'nın ünlü toptancısının malları. Yazık günah bu kadar emek veriliyor. Niye böyle hilelerle mal satılıyor ki bunu yayınlayın Türkiye duysun." şeklinde konuştu.
Ayrıca, bazı etkinliklerde satılan ürünlerin genellikle katkı maddesi içerdiğini belirten Necla, bu durumdan rahatsız olduğunu belirtti. "Etkinliklerde satılan ürünlere dikkat edilmesi gerekiyor. Çünkü bu ürünlerin çoğu katkılı ve sağlıksız. İnsanlar memleket hasretini gidermek için geliyorlar, ama bizlere bu şekilde ürünler sunuluyor. Bu çok üzücü" diye ekledi.
"BU SOĞUKTA KAPALI ORTAMLARDA YAPILMASI DAHA UYGUN"
Necla, etkinliklerin düzenlendiği alanların da ziyaretçilerin rahatını bozduğuna dikkat çekti. Soğuk hava koşullarında yapılan bu etkinliklere katılmakta zorluk çektiklerini söyleyen Necla, etkinliklerin kapalı alanlarda yapılmasının çok daha uygun olacağını savundu. "Soğuk hava nedeniyle insanlar etkinliklere katılamıyor. Gelse bile uzun süre dışarıda duramıyorlar. Kapalı bir ortamda bu etkinliklerin yapılması çok daha iyi olur" şeklinde konuştu.
"ÇOĞUNLUĞU ANKARA ESNAFI"
Sosyal medya üzerinden de benzer tepkiler dile getirildi. Bir kullanıcı, Adana Şenliği'ne katıldığında kalitesiz ürünler yediğini ve bunun yanı sıra etkinlikte Sivaslılar dışında pek fazla yöresel katılımcı olmadığını belirterek, "Geçen Adana Şenliği'ne gittik. Çiğ Adana yedirdiler. Sivaslılar dışında herkes vardı. Salça, zeytinyağı gibi ürünler satılıyordu, bu illerin adını kullanmak bence yanıltıcı" şeklinde yorum yaptı.
Ayrıca, bir başka sosyal medya kullanıcısı, "Sivas'a ait birkaç tezgah dışında çoğunluğu yine Ankara esnafıydı" diyerek etkinliklerde yer alan esnafların çoğunun Ankara merkezli olduğunu belirtti.
Başka bir kullanıcı ise, katıldığı tüm yöresel etkinliklerde aynı yüzlerin bulunduğunu, bu durumun etkinliklerin monotonlaşmasına yol açtığını ifade etti. "Bu yıl katıldığım her yöresel etkinlikte birkaç sima dışında, genellikle aynı kişilerle karşılaştım. Erzurum- Ardahan festivalindeki insanlar, Hatay ve Antep etkinliklerinde de vardı. Adana'da da aynı esnaflar vardı. Kesinlikle Sivas'ta da durum aynı" diyerek etkinliklerin sürekli aynı esnaflarla tekrarlanmasının katılımcılar için sıkıcı hale geldiğini söyledi.
GERÇEK YÖRESEL ÜRÜNLERLE ZENGİNLEŞTİRİLMELİ
Öte yandan, bazı katılımcılar, etkinliklerin daha fazla yöresel esnaf ve gerçek yerel ürünlerle zenginleştirilmesini talep ediyor. Yöresel ürünlerin Ankara'dan gelen esnaflar tarafından satılması, etkinliklerin amacına ulaşmadığını ve katılımcıların beklentilerini karşılamadığını gösteriyor. Katılımcılar, bu tür etkinliklerde her ilin kendi esnafının daha fazla yer almasını ve gerçek yöresel ürünlerin sergilenmesini istiyor.
Sonuç olarak, katılımcılar, Ankara'da düzenlenen bu tür tanıtım günlerinin daha şeffaf ve kaliteli hale getirilmesi gerektiğini, gerçek yöresel ürünlerin sergilenmesini ve satılmasını, ayrıca etkinliklerin daha uygun şartlarda, kapalı alanlarda yapılmasını talep ediyor.
"TÜRKİYE'NİN HALİ NE OLACAK BİLMİYORUM"
Öte yandan birçok vatandaş, ekonomik sıkıntılarla ilgili de şikayetlerini dile getirdi. Necla, Türkiye'nin ekonomik durumunun giderek kötüleştiğini ve her geçen gün fiyatların arttığını belirterek, "Yağ fiyatları bir hafta içinde 300'den 350'ye çıktı. Türkiye’nin hali ne olacak bilmiyorum. Maaşlara zam geldi deniyor ama her şeye zam geliyor" diyerek ekonomik durumu eleştirdi.
