Ankara, tarih boyunca pek çok uygarlığın başkenti olmuş, farklı inançların bir arada yaşadığı bir şehir olarak şekillenmiştir. Eski adıyla Angora, Müslümanlar, Ermeniler, Yahudiler ve Hristiyanların yüzyıllarca birlikte var olduğu bu şehirde, her topluluk kendi ibadethanelerini inşa etmiştir. Bu dini çeşitliliğin izleri, kentin çeşitli yerlerinde hala varlığını sürdürmektedir.
(Aziz Klemens Kilisesi'nin günümüzdeki hali)
BİZANS’TAN KAAN TEK YAPI
Başkentte Bizans döneminden kalan tek kilise olan Aziz Klemens Kilisesi, bu nadir yapılardan biri olarak dikkat çekmektedir. Ankara’nın Altındağ ilçesindeki Ulus semtinde yer alan bu tarihi kilise, araştırmacılar tarafından 4’üncü ve 9’uncu yüzyıllar arasından inşa edildiği ifade edilmektedir. Kilise, dönemin Ancyra episkoposu olan Aziz Klemens adına inşa edilmiştir. Bu yapı, Doğu Roma İmparatorluğu döneminde inşa edilen birçok dini yapının aksine, günümüze kadar ulaşabilen tek Bizans kilisesi olma özelliğini taşımaktadır.
(Eski Ankara'da, Aziz Klemens Kilisesi'nin minaresinin görüntüğü fotoğraf)
YOK OLMA TEHLİKESİYLE KARŞI KARŞIYA
Ancak, Aziz Klemens Kilisesi’nin kaderi yüzyıllar boyunca çeşitli değişimlere uğramıştır. II. Murad döneminde, 1438 yılında Ahmet bin Hızır Yeğen Bey tarafından camiye dönüştürülen yapı, 1916 yılında Ankara Yangını sırasında tamamen yanmış ve kullanılamaz hale gelmiştir. Bugün, kiliseden geriye sadece bir duvar ve iç cephesinde, yatay kolları kazınarak silinmiş bir Latin haçının bulunduğu bir mermer blok kalmıştır. Yangından kurtarılan birkaç sütun başlığı ve pencere sövesi ise Roma Hamamı Açıkhava Müzesi'nde sergilenmektedir. Ankara’da Bizans’tan kalma tek miras olan Aziz Klemens Kilisesi'nin kalıntıları, ne yazık ki günümüzde ziyaret edilememektedir. Bu tarihi yapı, çevresindeki binalar arasında kaybolmuş ve erişimi imkansız hale gelmiştir.
( Aziz Klemens Kilisesi'nin işa edildiğindeki görünümü)