Türkiye’nin en büyük tarım kampüsü ve rekreasyon alanı olma özelliğine sahip Başkent Ankara Kalkınma Projesi BAKAP alanında, Ankara’nın basın mensuplarını ağırlayan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
“BEN SIKIŞTIRIYORUM”
Polatlı’nın içme suyu çalışmalarında gelinen son noktayı anlatan Mansur Yavaş, “Firmaya bir kuruş borcumuz yok şu anda. Tamamen ödüyoruz ki bir an evvel 29 Ekim’e suyu yetiştirin. Yok yetişmez deseler de ben sıkıştırıyorum. Paranız hazır yapacaksınız diye. Şu anda 9 ekip çalışıyor. 10’a çıkarabildi. 11’işnciyi bulamıyor çünkü ekiplerin çoğu deprem bölgesindeymiş. Dün Sanayi Odası Başkanı’nı aradım, ‘Siz de destek olursanız, 2-3 ekip daha kursunlar ve 29 Ekim’e yetiştirelim’ diye. Kendisi müteahhitti tanıyormuş, onunla görüşecekti. Mutlaka suyu akıtmak istiyoruz. Bilmenizi isterim, bir kuruş borcumuz yok” dedi.
“TENEKE HALİNE GELMİŞ”
Başkan Yavaş, Polatlı’nın suyunu taşıyan boruların eskiliğine vurgu yaparak, “Polatlı’da bir boru daha patlarsa diye ödümüz patlıyor. Teneke haline gelmiş. 80 kilometreden geliyor vana yok. Birkaç tane vanayı biz koyduk. 80 kilometreden gelen suyun boşalmasını bekliyorsunuz. Onarıyorsunuz, zaten darmadağın toz gibi dökülüyor. Siz onu onardıktan sonra bir de 80 kilometreden gelen suyun birikmesini bekliyorsunuz. İşi bitirsek bile, suyu 15 günde veremiyoruz onun için bir yandan suyu arkadan göndererek geleceğiz” ifadelerini kullandı.
“KENDİ DÖNEMLERİNDE BALIK ADAM GÖNDERİYORLARDI”
Yaz dönemi öncesinde Ankara’nın yoğun yağışlar neticesinde yaşanan su baskınları mağduriyetleri ile ilgili açıklama yapan Belediye Başkanı Mansur Yavaş, şunları ifade etti:
“Sürekli çalışıyoruz ama artık bunu belki on yıllarca yaşayacağız. İklim krizi devam ettiği müddetçe yaşayacağız, bu şehrin altyapısının bunu kaldırma imkanı yok çünkü Keçiören’de 300 bin nüfus varken altyapı yapılmış, hala değişmemiş. Yenimahalle aynı şekilde, birçok yer aynı. Mazgalla da falan hiçbir alakası yok. Kendi dönemlerinde balık adam gönderiyorlardı, ‘Acaba adam öldü mü’ diye, onları unutun şimdi alt geçitte su biriktiği zaman bunun edebiyatını yapıyorlar. Siyasette bu oluyor, istedikleri kadar yapsınlar.”
“ÜSTÜ KAPATILDIĞI İÇİN YAPACAK BİR ŞEY YOK”
“Asıl vahim olan şey o değil. Neredeyse yeni bir Ankara Çayı yapmanız gerekecek Ankara’ya. Sıhhiye’deki su niye birikiyor önce onu anlatayım; İncesu deresi belki 40 yıldan beri üstü kapatılarak gelmiş. Yukarılardan geliyor su. Oradan gelen su, üstünü açmanın imkanı yok. Apartmanın bütün atık suları oraya verilmiş yıllar önce. Sıhhiye’nin altından geliyor, Adliye’nin altından bizim belediyenin yanından geçip Ankara Çayı’na gidiyor. Şimdi, buradan gelen su haliyle yağışlar artmasıyla daha fazla gelmeye başlıyor. Üstü kapatıldığı için yapacak bir şey yok.”
“MAALESEF ÇÖZÜMÜ SON DERECE BÜYÜK MALİYETLER”
“Ama büyükşehir binasının yanındaki alt geçitlerden birikecek suyu da İncesu Deresi’ne vermişler. İncesu Deresi full geliyor, iki altgeçidin suyunun oraya girmesi lazım ama giremiyor. Giremediği gibi ters tepiyor aşağıdan yukarı. Bu yıl Ankara Çayı yüzde 100 akıyor. İncesu’dan gelen su Ankara Çayı’na giremiyor. Yenimahalle tarafından gelenleri çok yağış olmadığı için görebilirsiniz, oradan gelen hatları da dipten vermişler. Yani bırakın yüzde 100, yüzde 20 seviyesinden su aksa Yenimahalle’den geri tepiyor. Bunların maalesef çözümü son derece büyük maliyetler.”
“KEÇİÖREN’DE MAZGAL DAHİ YOKTU”
“Keçiören tarafına daha önceden başvurulmuş. Orası için bir 50 milyon kredi var İller Bankası üzerinden kullanılacak. Projesi şu an yapılıyor. Keçiören’de mazgal dahi yoktu. Şu anda orada çalışmalar yaptık. Her tarafta asfalt, kaldırım olunca yukarıdan su hızlanarak geliyor. Biz üstümüze düşenleri yapıyoruz, karşı taraf siyasetini yapsın hiç umurumuzda değil.”
“BİR KURUŞ PARA AYIRMAMIŞLAR”
“Keşke önümüzdeki dönemlerde 2 dolara su satıp, aldıkları paralarla Ankara’nın bu problemini çözselerdi. Bir kuruş para ayırmamışlar. 16 tane taşkın sahası bildirmişler 2010 yılında Ankara Büyükşehir’e, ‘Acil bunları yapın’ demişler. 2-3 tanesini projesini yapmış işi yapmamışlar, diğerlerinin projelerini de yapmamışlar. Bunlardan 7 tanesini bitirdik, 3 tanesini de bitirmek üzereyiz.”
“İSTASYON CADDESİ’Nİ SÖZ VERDİLER, KİMSE YAPMADI”
“Gordion İş Merkezi’nin yanında derelerin kapatılması… Bütün dereler imara açılmış. Ben mi açtım bunları? Dolayısıyla imara açılan bütün dereler, yerini geri alıyor şu anda. Şu anda 120 milyonluk ihale ile Elektrokent’i de yapıyoruz, ama ne kadar çözüm bulacağız onu bilmiyorum. Etimesgut İstasyon Caddesi’ni 15-20 yıldır söz verdiler, kimse yapmadı. Bize nasip oldu. İlk seçildiğimiz sen sel basan ve orada depoda ölen bir vatandaşımız vardı, orayı temizlemenin maliyeti tam 260 milyon, Etimesgut İstasyon Caddesi’nin altyapısına para harcadık.”
“ANKARA HALKININ PARASINI BETONA PLASTİĞE GÖMMEYECEĞİM”
“Benim için milletin görüp görmemesi hiç önemli değil, Ankara halkının parasını doğru yere harcarsınız, beğenir beğenmez önemli olan benim vicdanımın, doğru bir iş yaptım demek. Yoksa görsünler diye Ankara halkının parasını betona plastiğe gömmeyeceğim ben. İstedikleri kadar eser siyaseti diye çöpleri göstersinler, ben öyle eser bilmiyorum.”
Haber: Gizem Tuğçe BAYHAN