Toprak Bayramı dolayısıyla yaptığı basın açıklamasında toprak kullanımıyla ilgili bilgiler vererek, birtakım uyarılarda bulunan Bayraktar, “Hepimizin çok yakından bildiği gibi, hayatın temel kaynaklarından biri olan toprak üzerindeki baskılar, özellikle nüfus artışı, yanlış kullanım, bilinçsiz sanayileşme gibi etkenlerle yeryüzü ölçeğinde giderek artıyor. Ülkemiz açısından baktığımızda da en büyük zenginlik olarak kabul ettiğimiz topraklarımızı çok iyi koruduğumuzu maalesef söyleyemiyoruz. Türkiye nüfusu 1990-2022 döneminde yüzde 51 artarken, işlenen tarım alanları yüzde 14 azaldı. 1990 yılında 56 milyon 473 bin 35 olan nüfus, 2022 yılında 85 milyon 279 bin 553’e yükselirken, buna karşın işlenen tarım alanları aynı dönemde 27 milyon 856 bin hektardan 23 milyon 845 bin hektara geriledi. 1990-2022 döneminde kaybedilen işlenen tarım alanlarının toplamı 4 milyon 11 bin hektardır. Artık bir karış dahi kaybedecek toprağımızın olmadığını, gıda güvencesi için toprağın olmazsa olmaz olduğunu her fırsatta vurguluyoruz” ifadelerini kullandı.
Orman Kanunu'nda değişiklik yapılması gerektiğini söyleyen Bayraktar, “5 Nisan 2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7442 sayılı Orman Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'la üst üste iki yıl işlenmeyen tarım alanlarının kiralanarak üretime kazandırılması amaçlanmıştır. Ayrıca Kanun'la intikal işlemleri çözülemeyen, satış ve muvafakat edilemeyen arazilerin de kamulaştırılarak satışının sağlanması istenmiştir. Ülkemizin sosyal ve kültürel yapısı gereği toprağa ve araziye bağlılık son derece önemlidir. Farklı şehirlerde yaşayan insanımız memleketinde ya da köyünde bulunan arazisini görmese de kaybetmek istemiyor. Yıldan yıla uzun vadede artan mirasçılar sonucu tarım arazilerinin önemli kısmı çok hisseli ve içinden çıkılamaz duruma geldi. Bu arazilerde intikal işlemleri yapılamamakta, hisse sayısının fazla olmasıyla araziyi işlemede sorunlar oluşmaktadır. 7442 sayılı Kanun bu sorunlara da çözüm arayacaktır. Ancak Kanun'un uygulanması daha büyük sorunları beraberinde getirmemelidir. Arazilerin değerinin belirlenmesine dikkat edilmeli, bu arazilerin satışı veya kiralanması köy insanına yapılmalıdır” şeklinde konuştu.
Amaç dışı kullanımların önüne geçilmesi gerektiğini söyleyen Bayraktar, “Tabii ki sadece kullanılmayan tarım arazilerinin kiralanması veya satışının yapılması ile ülkemiz toprakları korunamaz. Ülkemiz topraklarının en büyük tehdidi amaç dışı arazi kullanımıdır. Elimizdeki son verilere göre, 2006-2018 yılları arasında 5403 sayılı Kanun çerçevesinde tarım arazilerinin amaç dışı kullanımı için yapılan başvuruların yüzde 52’si olumlu karşılandı. Başvuruların yarısının kabul edilerek tarım arazilerinin amaç dışına çıkarılması kabul edilebilir değildir. Ülkemizde her yıl binlerce dekar verimli birinci ve ikinci sınıf tarım arazisi, konut, sanayi ve turizm yapılaşmaları, karayolu yapımı nedeniyle elden çıkıyor. Karayollarını ve şehirlerin gelişimini projelendirirken, verimli tarım arazileri yerine tarıma elverişli olmayan, daha verimsiz arazilerin kullanılmasına özen gösterilmelidir” diye konuştu.
İHA