Türkiye’nin en gizemli ve etkileyici tarihi bölgelerinden biri olan Frig Vadisi, Eskişehir, Kütahya, Afyonkarahisar ve Ankara’nın Polatlı ilçeleri arasında uzanıyor. Türkiye’nin ikinci Kapadokya’sı olarak anılan bu eşsiz vadi, 3 bin yıl önce Frig medeniyetine ev sahipliği yapmış. Tüf kayalara oyulmuş evler, anıt mezarlar, tapınaklar, kiliseler ve kalelerle dolu olan bu bölge, ziyaretçilerini adeta bir açık hava müzesinde gezintiye çıkarıyor.
FRİGLERİN BAŞKENTİ GORDİON
Frigler, M.Ö. 9'uncu yüzyılda Balkanlardan Anadolu’ya göç ederek bugün Frig Vadisi olarak bilinen topraklara yerleşmişlerdir. Afyonkarahisar’da Frig Vadisi hakkında bilgi veren Klavuz Rehberi Hasan Özpınar, Friglerin bu bölgeden Ankara’ya kadar uzanan geniş bir coğrafyada medeniyet kurduğunu ifade etti. Özellikle Friglerin başkentinin, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Ankara’nın Polatlı ilçesindeki Gordion Antik Kenti olduğunun altını çizdi. Özpınar, Frig Vadisi’nin en önemli noktalarından biri hiç kuşkusuz Gordion Antik Kenti olduğunu ifade etti.
KİBELE'YE ADANMIŞ KAYA ANITLARI
Dini merkezlerinin ise Ankara, Eskişehir ve Kütahya üçgenindeki “Dağlık Frigya” bölgesi olduğunu ifade eden Özpınar, “Bu bölgede Friglerin doğaya ve kayalık alanlara duyduğu saygının izlerini görmek mümkün. Kibele adını verdikleri bolluk ve bereket tanrıçasına adanmış pek çok kaya anıtı inşa etmişler” dedi.
Frigler, Kibele’ye olan inançlarını devasa kaya anıtlarıyla ölümsüzleştirmiştir. Afyonkarahisar’da Aslantaş, Yılantaş, Maltaş ve Kapıkaya gibi anıtlar bu inanışın en güçlü temsilcileridir. Özpınar, “Frigler yaşam alanlarını tüf kayalarına basit oymalarla inşa etmişler. Ancak bu alanlar, sonraki dönemlerde farklı amaçlarla kullanılmaya devam etmiştir. Özellikle Helenistik ve Roma dönemlerinde, Friglerden kalan yapılar ilk Hristiyanların saklandığı ve inançlarını yaşadığı yerler haline dönüştürülmüştür” diye ekledi.