Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Beştepe’de düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı sonrasında basın mensuplarının Gazze'ye yönelik sorularını cevapladı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, bugün gerçekleşen kabine toplantısının ardından, İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarına ilişkin açıklamalarda bulundu.

"20 Sahra Hastanesi Kurmak İçin Tüm Hazırlıklarımızı Yaptık"

20 sahra hastanesi için hazırlık yapıldığının altını çizen Koca, "Hem Refah Sınır Kapısı’na yakın bölgede hem de El Ariş Havalimanı’nda 20 sahra hastanesi kurmak için tüm hazırlıklarımızı yaptık" diye konuştu. Bir gazetecinin Filistin için sahra hastanesi kurulup kurulmayacağını sorması üzerine Koca şu ifadelere yer verdi:

"Güvenliğin Sağlanması ve İzinlerin Verilmesini Bekliyoruz"

Türkiye sınırında korkutan deprem! Türkiye sınırında korkutan deprem!

"Gazze için bir gemi hastanemiz hazır bekliyor. 40’a yakın ambulans planladık ve göreve hazırlar. 8 Koca Yusuf uçakla küvözler, ventilatörler, küçüklü büyüklü çok sayıda jeneratör gönderdik. İki genel müdür arkadaşımızla birlikte 20 kişilik sağlık ekibimiz halen orada. Hem Refah Sınır Kapısı’na yakın bölgede hem de El Ariş Havalimanı’nda 20 sahra hastanesi kurmak için tüm hazırlıklarımızı yaptık. Bütün bunlarla ilgili Mısır ve Filistin Sağlık Bakanlıkları ile yakın diyalog içindeyiz. Güvenliğin sağlanması ve izinlerin verilmesini bekliyoruz. İzin verilmesi halinde derhal sağlık operasyonlarını başlatmaya hazır bekliyoruz. Türk-Filistin Dostluk Hastanesi ise 36 bin metrekare kapalı alana sahip, 180 yataklı TİKA tarafından yapılıp Filistin’e hediye edilen bir hastanedir.

" Bütün Bu Yapılanlar Ne İnsanlığa Ne Vicdana Sığar"

Kabine toplantısının ardından açıklamalarda bulunan Sağlık bakanı Koca, bombalanan Türk hastanesine yönelik sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hastanede görevlendirilen bir sağlık çalışanımız yok. Bildiğiniz gibi dün bu hastane de hedef alındı. Halen 80 hasta onkolojik tedavi için yatırılmış durumda. Fakat ilaç tedariki yapılamadığı için kanser hastalarının tedavisi ciddi oranda aksamış durumda. Bütün bu yapılanlar ne insanlığa ne vicdana sığar. Sağlık çalışanlarının, kanser hastalarının hedef alınması, ölüme terk edilmesi ya da bombaların hedefi olması aslında bir savaş suçu içeriyor. Çocuklar hiçbir kavganın ölen tarafı olamaz. Hastalar ve yaralılar hiçbir düşmanlığın ezileni olmamalı ancak gözler kin ve intikam duygusuyla yüklü, kulaklar da tüm insani haykırışlara kapalı olduğu için savaş suçu işlemeleri de maalesef çok kolay oluyor. Fakat sessiz kalan tüm insanlık vicdan mahkemesinde bunun hesabını vermeye mutlaka kendini hazırlamalı. Masumların çığlıkları bir gün hepimizin uykusunu bölecek ve hakkını bizden isteyecek."

Editör: Sedef Hızlı