Ticaret Bakanı Ömer Bolat, 4. Tarım Orman Şurası kapsamında düzenlenen ’Tarım Diplomasisi Atölyesi’ne katıldı. Etkinlik kapsamında gerçekleştirilen ’Günümüz Dünyasında Tarım Diplomasisi’ başlıklı özel oturumda açıklamalarda bulunan Bakan Bolat, "Dünyada hiç ölmeyecek çok önemli üç sektör bulunuyor. Bunların en önemlilerinden biri gıda. En stratejik, en öncelikli sektörlerden birisi tarım ve gıda. İkincisi tekstil giyim. Üçüncüsü ise barınma, konut. Kovid-19 döneminde en birinci sektörün tarım olduğunu, gıda olduğunu hep birlikte gördük. Marketler her gün boşaltıldı, dolduruldu. Bakkallar, marketler, manavlar, her yer aynı şekilde. Karantina günlerinde biz bunların önemini anladık. Sonra 2 yıl sonra Rusya-Ukrayna savaşı patlak verdi, enerjinin ne kadar değerli olduğunu anladık. Enerji, petrol iki katına, doğalgaz dört katına çıktı, 15 gün bir ay içinde ve Türkiye’nin enerji ithalat faturası 2021’de 45 milyar dolarken 2022’de 100 milyar dolara çıktı. Enerji de çok önemli, damarlarımızdaki kan kadar önemli" ifadelerini kullandı.

Bakan Bolat, "Bunun dışında lojistik çok önemli. Tarladaki ürünün, bahçedeki ürünün, hale, markete, manava getirilmesi ve tüketiciye sunulması çok önemli. Bunun yanında ticarette kuralların belirlenmesi, sektörel düzenlemeler, denetimler ve kural dışı iş yapanlara karşı da yapılan denetimler ile idari ve cezai uygulamalar önemli. Ticaret Bakanlığı olarak tarım diplomasisinde amacımız iç ticaretle ilgili tüketici için makul fiyatlar ve satın alma gücünü korumak. Üretici için hedefimiz ise üreticinin üretimi devam ettirerek, gelirini artırıp üretimde kalmasını sağlamak. Dünya Ticaret Örgütü diye uluslararası bir teşkilat var, 166 üye ülke imza atmışlar, kurallarını belirlemişler. Özellikle sanayi sektöründe kurallar belirlenmiştir. Tarımda 1995’te bir anlaşma yapılmıştır. Buna göre özellikle tarımda aşırı ve ihracat sübvansiyonları yoluyla piyasa bozucu eylemler yasaklanmıştır ve her ülke için birinci görev ülkeyi yönetenler açısından halkının arz güvenliğini sağlamaktır. Makul fiyatlarda tüketici üretici dengesini optimum düzeyde tutmaktır. Bu nedenle zaman zaman ihracatı arttırmaya çabalama, zaman zaman ihracatı kısarak İç pazardaki arz güvenliğini sağlama ve fiyat dengesini sağlama noktasında kararlar alınır. Bunlar zor kararlardır, uzun uzun konuşuruz, tartışırız. İthalat noktasında da zaman zaman arz güvenliği yoksa, arz yetersizliği varsa ithalat noktasında kolaylıklar yapılır ama arz fazlası varsa da ithalat noktasında kısıntılara gidilir. Bu kararları Ticaret Bakanlığı almak durumundadır yetkisi dahilinde" açıklamalarında bulundu.

Rusya, Ukrayna, Birleşmiş Milletler ve Türkiye’nin 23 Temmuz 2023’teki Tahıl Anlaşması’nın önemine dikkat çeken Bakan Bolat, 33,3 milyon ton Ukrayna ve Rusya tahılının dünyaya taşındığını söyledi. Bakan Bolat, "Eğer o tahıl taşınamamış olsaydı dünyada hububat fiyatları 3-4 katına fırlayacaktı, o yaz ve devamında insanların en temel ihtiyaç ürünü olan buğday, un, arpa, mısır, ayçiçeği gibi ürünler dünya piyasalarına ulaştı" dedi.

"TÜRKİYE DÜNYADA ÇOK ÖNEMLİ BİR TARIM ÜLKESİ"

Bakan Bolat, "Türkiye çok önemli bir tarım ülkesi. Biz tarımsal üretimimizi 30 milyar dolardan 75 milyar dolara yükselttik. 2002’de 3,4 milyar dolar olan ihracatı 32,5 milyar dolara yükselttik. Halkımızın da ihtiyacı olan tüketim ürünlerini, gerek arz yönünden gerek fiyatlar gerekse üreticiyle tüketiciyi buluşturma yönünden, bulmalarını mümkün kıldık. Bütün dünya ülkeleri temel tüketim ürünlerinde ve arz güvenliğinin tehlikeye girdiği durumlarda ihracat-ithalat noktasında kısıtlayıcı ya da genişletici kararlar almak durumunda kalırlar. İhracatın şu faydası var; bu artan üretim, ihracatın da getirdiği ivmeyle sağlandı. İhracat olmasaydı bizim üretimimiz 30 milyar dolardan 75 milyar dolara çıkamazdı. Çiftçimiz de kazandı, tüketicimiz de kazandı, ihracat olarak biz de döviz kazandık."

"ZİRAİ DON İÇİN GEREKLİ TEDBİRLERİ ALIYORUZ"

Bakan Bolat, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ile sık sık görüştüklerini dile getirerek, "Ticaret bakanıyım ama ilgileniyorum. Niye? Tarımsal üretimin durumu, güvenlik, tabi bu tüketime yansıyacak. Bunlar her gün kulağımızda her saat çalan ziller ve bu konudaki takibimiz çok önemli" dedi.

"YARDIM STOKLARINI ÜLKEYE GİRMESİNE İZİN VERMİYORLAR"

Bakan Bolat, dünyada 730 milyon insanın açlık tehlikesi içinde olduğunu belirterek, "2 milyar 300 milyon insan gıda güvensizliği tehlikesiyle karşı karşıya. Günde üç öğün yeme içme ihtiyacı var, kimileri için iki öğün ama sürekli devam eden bir faaliyet. O yüzden stratejik öneme haiz çok önemli bir durum. Gıda güvenliği veya güvensizliği deyince tabi Gazze’yi asla unutmamalıyız. Şimdi hepimiz için aklımızdan çıkarmamamız gereken çok önemli bir durum. 2,5 milyon nüfuslu Gazze’de 2 milyon insan kaldı ve bu insanlardan 60 bin kişi şehit edildi. Bir soykırım var, bir de açlıkla soykırıma uğratma var. Hiçbir medeni kurallara, savaş kurallarına, savaş hukukuna dahi uymadan dünyanın gözü önünde yapılıyor ve bir de açlıkla yapıyorlar. Yardım stoklarını, yardım tırlarının ülkeye girmesine izin vermiyorlar. 18 Mart’tan bu yana tek bir kilo gıda yardımı içeriye giremedi. Bu da insanlık tarihinde unutulmayacak bir durumdur."

Bakan Işıkhan: "Kamuda sendikalaşma oranı yüzde 75,2'ye yükseldi" Bakan Işıkhan: "Kamuda sendikalaşma oranı yüzde 75,2'ye yükseldi"

"2023-2024 TARIMSAL ÜRÜNLER İHRACATI İYİ GEÇTİ"

Bakan Bolat, 2023-2024 tarımsal ürünler ihracatının iyi geçtiğini, 2023’te 31 milyar dolar tarım ve işlenmiş gıda ürünleri ihracatı olduğunu, 2024’te bunun yüzde 5,4 artışla 32,5 milyar dolara yükseldiğini söyledi. İthalata bakıldığında 2023’te tarım ve gıda ürünlerinde 23,5 milyar dolar ithalat bulunduğunu anımsatan Bolat, 2024’te 2,1 milyar dolar azalışla 21,4 milyar dolara düştüğü bilgisini paylaştı.

İhracat artışı, ithalat azalışı sayesinde de gıda ve tarım sektöründeki dış ticaret fazlasının 2023’te 7 milyar dolarken, 2024’te yaklaşık 11 milyar dolara yükseldiğini hatırlatan Bakan Bolat, "En önemli pazarlarımız Avrupa Birliği, Irak, Almanya, ABD, Rusya, İtalya. Kalemlere de baktığımızda da en önemli kalemler arasında özellikle sebze, meyve ürünlerimizi görüyoruz çünkü kaliteli gerçekten, tadı çok iyi. Bunun dışında hububat var, unlu mamuller var, makarna var, başta fındık olmak üzere sert kabuklu kuruyemişler var. Taze sebze meyve 2 euro ise kilosu, kurutulmuş ürün 10 euro, bazılarında 15 euro oluyor. Halkımıza satın alabileceği et tüketimini makul fiyatlarda tedarik etmek için de geçen yıl karkas ve canlı büyükbaş ve besi hayvan olarak 626 milyon dolar bir ithalatımız oldu" diyerek sözlerini tamamladı.

Kaynak: İHA