Milli atıcılarımız Yusuf Dikeç - Şevval İlayda Tarhan, 10 metre havalı tabanca karışık kategorisinin finalinde Sırbistan'dan Damir Mikec ve Zorana Arunovic ile karşı karşıya gelmişti.
Büyük heyecana sahne olan karşılaşmada altın madalyaya uzanan taraf, 16-14'lük skorla Sırbistan olmuştu ve sporcularımız bu başarılarıyla Türkiye'ye atıcılık branşındaki ilk madalyasını kazandırmıştı.
Atışlarında ekipmana ihtiyaç duymamasıyla tüm dünyada ilgilerin odağı haline gelen Yusuf Dikeç, Tarhan ile birlikte elde ettikleri başarı ve atışı hakkında ilk kez konuştu.
“SAKİN GİBİ DURUYORUM AMA İÇİMİZDE FIRTINALAR KOPUYOR”
TGRT canlı yayınına katılan Dikeç, şunları söyledi:
“Çok iyi hazırlandık, hedefimiz altın madalyaydı. Onu da son anda ucundan kaçırdık. Ben hep şunu söylüyorum bir yarışmaya bir sporcu gittiği zaman nasibiyle, şansıyla ve hırsıyla gitmeli. Bu yarışmada şansımız yanımızda değildi.
Gönül isterdi ki altın olsun ama olmadı. İnsanları böyle yorumlarlar 'çok rahatsın' diye aslında öyle değil. Bizi buraya 85 milyon insan dualarla uğurladı. Onun bir baskısı, bir ağırlığı, bir sorumluluğu vardı.
Bu benim beşinci olimpiyatım. Evet orada sakin gibi duruyorum ama aslında içimizde fırtınalar kopuyor.”
“DÜNYA ATIŞLARINI TEK GÖZLE YAPARKEN BEN ÇİFT GÖZLE YAPIYORUM”
Yusuf Dikeç, katıldığı Radyo Gol canlı yayınında ise atış tekniğiyle ilgili şöyle konuştu:
“Dünya beni konuşmuyor, Dünya Türkiye'yi konuşuyor. Biz sadece bir simgeyiz. Ekipmanla ilgili bakanlıktan veya federasyonumuzdan herhangi bir olumsuzluk yok bu benim kendi tercihim. Tüm Dünya atışlarını tek gözle yaparken ben çift gözle yapıyorum. Bunu çok araştırdım ve daha sağlıklı atılabildiğini gördüm. Elim cebimde atmamın artistlikle bir alakası yok. Daha çok motive olup, atış yaparken daha rahat hissediyorum.”
