Heyelan tehlikesi ile sınırlı arazi nedeniyle halkın bölgeyi terk etmesiyle sessizliğe bürünen Kayı köyü, zamanın yıpratıcı etkilerine rağmen ayakta kalmayı başarıyor. 

'CİNLİ KÖY' YAZILARI DİKKAT ÇEKİYOR 

Köy, adını Oğuzların 24 boyundan biri olan Kayılardan almakta olup, zamanla köy halkının bölgeyi terk etmesiyle sessizliğe gömüldü. Köydeki evlerin duvarlarındaki "Cinli köy" yazıları dikkat çekerken, yetiştirme yurdu ve diğer yapılar doğallıklarını koruyor. Harabe halindeki eski Kayı köyünde bulunan Hasan Dede Türbesi ise hala ziyaretçilerini ağırlamaktadır.

Ankara'nın Hayalet Köyü! İşte Terk Edilen Issız O Köy.. (1)

HEYELAN TEHLİKESİYLE BAŞKA YERE TAŞINDI

Köyde iddia edilen cinlerin varlığının asılsız olduğunu belirten emekli öğretmen Hidayet Uluşan, "Bu köy, Ertuğrul Gazi'nin Söğüt'e giderken bırakıp geçtiği 5 hanelik bir kabileye aittir. Köy, yakınından geçen dereye lağım sularının aktığı için kötü kokular yaymıştı. Ayrıca heyelan tehlikesi nedeniyle köy farklı bir yere taşınmıştır. Köy alanı dar ve kısıtlı olduğu için yeni nesil için yeni evler yapılamamıştır," dedi. 

"BİZİM KÖYÜMÜZ KAYI BOYUNDAN GELME BİR KÖYDÜR"

Ahmet Demirtaş, köylülerin farklı bir noktaya taşınmasının sebebini köy alanının dar olmasına bağlı olarak açıkladı. Demirtaş, "Burada cin falan yok. Çocukları korkutmak için uydurulmuş bir söylenti. Burada sadece Hasan Dede Türbesi bulunuyor. Köy genişleyemediği için taşınmak zorunda kaldık. İnsanlar çocuklarını evlendirdi, yer olmadığı için yeni ev yapamadılar. Eskiden köyde yetiştirme yurdu vardı ve köyün büyük çoğunluğu orada çalışırdı. Yurt başka bir yere taşındıktan sonra çoğu köylü merkeze göç etti. Kayı köyüne bilinmedik insanlar girmeye başladı, uyuşturucu madde kullananlar da geldi. Bu nedenle köydeki duvarlara cin var diye yazılar yazıldı ama bu tamamen asılsızdır. Bizim köyümüz Kayı Boyu'ndan gelme bir köydür," diye konuştu.