Tokat’ın Zile ilçesine giden karayolu üzerinde bulunan kavak ağaçları tüneli bu sonbaharda da birbirinden güzel renklerine kavuştu. Birçok kişinin fotoğraf çekmek için akın ettiği bu tünel, Ankara’dan sadece 4 saat uzaklıkta bulunuyor.

Bağlarbaşı köyü yakınlarında bulunan kavak ağaçlarının yaprakları, sonbaharın gelmesi ile birlikte sarı ve turuncunun birbirinden farklı tonları ile yolculara eşlik ediyor. Çevre şehirlerden özellikle fotoğrafçıların ziyaretine uğrayan Tokat-Zile Karayolu’nu görmek için yola çıkarsanız eğer tarihte ünlü bir yere sahip olan Zile’de ziyaret edebileceğiniz farklı noktalar bulunuyor.

SEZAR, MEŞHUR SÖZÜNÜ ZİLE’DE SÖYLEDİ

Tokat ilinin 67 km batısında yer alan Zile ilçesi Orta Karadeniz bölgesinde yer almasından ötürü, güzel manzaralara ev sahipliği yapıyor. Tarihsel anlamda büyük bir öneme sahip olan Zile ilçesinin tanınmasındaki bir başka önem ise, Jül Sezar'ın meşhur sözü olan ‘Veni, vidi, vici’, çevirisiyle ‘Geldim, gördüm, yendim’ sözünü söylediği yer olduğu iddia ediliyor.

Rivayetlere göre, Sezar Zile ilçesinde Pontus'lu Pharnaces II'ye karşı kazandığı zaferin ardından Roma Senatosuna gönderdiği mektupta bu cümleler yer alıyor. Askeri hünerini vurgulayan ‘Geldim, gördüm, yendim’ cümlesi Julius Sezar tarafından Roma Senatosu'na yazılmış Zela Savaşındaki zaferini anlatan mektupta görülüyor.

Ayrıca Zile'nin Yıldıztepe köyünden çıkarılan pek çok antik eserin üzerinde ‘Veni-vidi-vici’ yazısının görülmektedir.

TARİHTE ÖNEMLİ YERİ OLAN ZİLE KALESİ

Zile, tarih boyunca farklı medeniyetlerin etkisi altında kalmış bir ilçe olması sebebiyle yıl boyunca birçok turistin ziyaretine uğramaya devam ediyor.  Antik çağlarda Pontus Krallığı, daha sonra Roma ve Bizans İmparatorluklarının yönetiminde bulunan Zile’de ayrıca Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait önemli izler bulunuyor.

Yapım tarihi kesin olarak bilinmeyen Zile Kalesi’nin M.Ö. 2. yüzyıla kadar uzandığına düşünülüyor. Bu dönemde ise bölge Pontus Krallığı'nın egemenliği altında yer alıyor ve stratejik bir konumda bulunarak şehri korumak için kullanılıyordu.

Bizans İmparatorluğu döneminde ise yine bölgenin savunmasında önemli bir rol oynayan Zile Kalesi, Bizanslılar tarafından onarılmış ve güçlendirilmiş.

En önemli dönemlerini ise Selçuklu ve Osmanlı İmparatorlukları zamanında geçiren Zile Kalesi, çevredeki toprakların korunması ve yönetimi için stratejik bir rol oynadı. Osmanlılar döneminde, kale içindeki yapılar ve surlar yeniden inşa edildi ve bu döneme ait izler taşıdı.

Zile Kalesi’nin günümüzde açık bir müze olarak ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor. Tarihi dokusunu korumak amacıyla restore edilen müze, yıl boyunca birçok ziyaretçisini ağırlıyor.

Muhteşem bir manzara sunan Zile Kalesi’nin yanı sıra tarihi camiler, hanlar ve çeşmeler de ilçenin mimari yapısını oluşturuyor. Özelikle Hacı Murat Camii öne çıkan yapılar arasında yer alıyor.

İLÇENİN OSMANLI İZİ: HACI MURAT CAMİİ

Hacı Murat Camii'nin de yapılış tarihi bilinmese de bazı kaynaklara göre 17’nci yüzyılda yapıldığı düşünülüyor. Osmanlı dönemine ait bir yapı olduğunu düşünülen camide geleneksel Osmanlı mimarisi özellikleri açık bir şekilde görülüyor.

Caminin iç mekanı, özellikle mihrap ve minber gibi ahşap oyma işçiliğiyle dikkat çekerken, birçok kişi özellikle değişik yapıda mimarisini görmek için ilçeyi ziyaret etmektedir. Ziyaretçilere açık olan cami hem tarihi hem de kültürel açıdan bu bölgeyi ziyaret edenler için ilginç bir gezi noktasıdır. Caminin mimari güzellikleri ve iç mekanındaki sanatsal detaylar, ziyaretçileri etkileyen unsurlardır.

Deniz Dünyası’ndaki Nil timsahı, yediden yetmişe herkesin ilgi odağı Deniz Dünyası’ndaki Nil timsahı, yediden yetmişe herkesin ilgi odağı

ZİLE’NİN ÜZÜMLERİ

Zile özellikle buğday, arpa, mercimeğin en büyük ihracatçılarından biridir ve Karadeniz Bölgesi’nin hububat üretim merkezi olarak gösterilmektedir.

Üzümü, leblebi, kiraz ve meyve bahçeleri ile ünlü olan Zile’de, üreticiler bu üzümleri şarap yerine pekmez yapmak için kullanır.

İlçe ise en çok leblebileri ile meşhur olmuş durumda. Çifte kavrulmuş olanı ve kırık leblebisi (lalek gözü) en çok satın alınanlar arasında yerini alıyor.

ZİLE’NİN MEŞHUR YEMEKLERİ

İlçenin en meşhur yemeklerinin arasında ise Helle çorbası, kaba pancar ve madımak yemekleri yer alıyor. Bazı köylerin yöresel yemekleri olarak, Çerkez pastası, hıngel, çılbır, kuskus ve haşıl yemekleri yer alıyor.

Özellikle sonbahar mevsiminde yabani kuşburnu meyvesinden yapılan ve tıbben sağlık için birçok yararları olduğu bilinen kuşburnu reçeli Zile ilçesi ile özdeşleşen tatlar arasında yer alıyor.

İlçede ayrıca ilginç yöresel yemeklerinin arasında, Tırtıl Baklavası, Yufka Tatlısı, Zambak Reçeli bulabilirsiniz.

Haber: Gizem Tuğçe BAYHAN

Editör: Gizem Tuğçe Bayhan