Kültür ve Turizm Bakanlığının katkılarıyla, Kadim Kültür Derneği ile Uluslararası Akademisyenler Derneği iş birliğinde “Türkiye’nin Fikir Dergileri” sempozyumu Ankara ATO Congresium'da düzenlendi. Fikir dünyasının hafızasını diri tutmayı amaçlayan sempozyuma; Kadim Kültür Derneği Başkanı Serhat Buhari Baytekin, Kültür ve Turizm Bakanlığı Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, AK Parti Ankara Milletvekili ve eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Bilgin ile çok sayıda akademisyen ve entelektüel katıldı.

Üç oturumda gerçekleşen sempozyumda; entelektüel muhit olarak fikir dergileri, Türk düşünce tarihindeki yeri ve geleceği masaya yatırıldı. Açılış konuşmasını yapan Kadim Kültür Derneği Başkanı Serhat Buhari Baytekin, fikir dergilerinin yalnızca yayın değil, aynı zamanda birer düşünce ortamı olduğuna dikkat çekerek, “Geçmişle bağ kurmamızı sağlayan, bugünü anlamamıza yardım eden ve geleceğe dair umut yeşerten bir yapıya sahipler” dedi. Baytekin, ekonomik zorluklar ve dijitalleşmenin etkisiyle dergi sayılarında düşüş yaşandığını belirterek, Kültür ve Turizm Bakanlığından kütüphaneler için dergi alım bütçesinin artırılmasını talep etti.

Gökhan Yazgı

SÜRELİ YAYINLAR BİR DÖNEMİN AYNASIDIR

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, fikir dergilerinin Türkiye’nin düşünce dünyasındaki yerini vurgulayan çarpıcı bir konuşma yaptı. Yazgı, fikir susarsa toplumun sağırlaşacağını, kelime körelirse idrakin çürüyeceğini belirterek, dergiciliğin bir medeniyet sorumluluğu olduğunun altını çizdi. Türkiye'nin farklı şehirlerinden yazar, akademisyen ve kültür insanlarının katılımıyla gerçekleştirilen sempozyumda konuşan Gökhan Yazgı, süreli yayınların sadece yazılı metinler değil; bir çağın şahidi, bir dönemin aynası olduğunu söyledi. Yazgı, "Bu buluşma, geçmişten bugüne süreli yayınlar aracılığıyla büyüyen bir kültürün, bir zihniyetin ve düşünce geleneğinin yeniden hatırlanmasıdır" dedi.

Yazgı konuşmasında fikir ve düşünce dünyasının toplumsal gelişim üzerindeki etkisine de dikkat çekti. “Bir fikir, bir milletin ruhudur. Düşünce ise bu ruhun dışavurum biçimidir. Fikir susarsa toplum sağırlaşır; kelime köleleşirse idrak çürür. Bu nedenle fikir dergileri sadece yayın değil; birer düşünce mahfili, kültür menzili ve zihniyet kalesidir” ifadelerini kullandı.

Konuşmasında Tanzimat’tan bu yana süreli yayınların Türkiye’de fikir üretiminin taşıyıcısı olduğuna dikkat çeken Yazgı, Sebîlürreşâd, Büyük Doğu, Diriliş, Hareket ve Hisar gibi dergilerin yalnızca kültürel ürünler değil, aynı zamanda bir medeniyetin yükünü omuzlayan araçlar olduğunu söyledi. “Bu dergiler, bir nesli inşa etti; pek çok düşünür o sayfalarda yetişti, tartıştı, gelişti ve tanındı” dedi.

Vedat Bilgin 1-1

TÜRKİYE'NİN ZENGİNLİĞİNİ FİKİR ZENGİNLİĞİ OLUŞTURUR

Dijitalleşmeyle birlikte düşünce dünyasında yaşanan yüzeyselleşmeye de değinen Yazgı, dergilerin hâlâ entelektüel derinliğin kalemleri olduğunu belirtti. Plaket takdiminin ardından söz alan Prof. Dr. Vedat Bilgin de Türkiye’nin entelektüel birikimine dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Aydınların ve mütefekkirlerin etki alanının daraldığına dikkat çeken Bilgin, “Fikirsiz bir siyaset, kısır ve tehlikelidir. Türkiye'nin zenginliğini fikir çeşitliliği oluşturur” diyerek fikir dergilerinin hem siyaset hem toplum açısından taşıdığı öneme işaret etti.

Sarıeroğlu, Polatlı'da don vuran tarlalarda incelemelerde bulundu Sarıeroğlu, Polatlı'da don vuran tarlalarda incelemelerde bulundu

Türkiye’nin düşünce iklimine katkı sunan birçok köklü derginin adı konuşmalarda öne çıkarken, bu kültürel mirasın gelecek kuşaklara aktarılması gerektiği konusunda hemfikir olundu.

Muhabir: TUĞBA AKKESEN