Ankara, tarihi ve kültürel zenginlikleri, müzeleri, parkları ve lezzetli yemekleri ile her mevsimde ziyaretçilerini ağırlayan güzel bir şehirdir. Kasım ayında Ankara'yı ziyaret edenler için gezilecek en güzel yerleri ve etkinlikleri listeledik.
Ankara'da Kasım Ayında Gezilecek En Güzel Yerler
Ankara Kalesi: Ankara'nın sembolü olan bu kale, tarihi dokusu ve muhteşem manzarasıyla ziyaretçilerini büyüler.
Ankara Kalesi, Türkiye'nin başkenti Ankara'nın Altındağ ilçesinde bulunan tarihi bir kaledir. Kale, kesin yapım tarihi tam olarak bilinmemekle birlikte, M.Ö. 5. yüzyılın başlarında Galatların Ankara'ya yerleştiği dönemde zaten var olan bir yapı olarak bilinmektedir. Yıllar içinde, Roma İmparatorluğu, Bizans İmparatorluğu, Selçuklu Hanedanı ve Osmanlı İmparatorluğu dönemlerinde birçok kez onarımdan geçmiştir. Ankara Kalesi, dışarıdan göründüğünden daha büyük bir alana sahiptir ve her yıl çeşitli festivallere ev sahipliği yapmaktadır.
Tarihsel olarak, kale çeşitli dönemleri yaşamıştır. M.Ö. 2. yüzyılın başlarında, Romalılar Galatya'yı fethettikten sonra kent büyümüş ve kale dışına taşmıştır. Roma İmparatoru Caracalla, M.Ö. 217 yılında kale surlarını onarmıştır. Ancak, M.Ö. 222 - 260 arasında, İmparator Alexander Severus döneminde Perslere yenildiğinde kale kısmen tahrip edilmiştir. 7. yüzyılın ikinci yarısından sonra, Romalılar kaleyi onarmaya başlamıştır. Bizans döneminde İmparator II. Justinianos, M.S. 668 yılında dış kaleyi yaptırmıştır ve İmparator III. Leon, 740 yılında kale duvarlarını onarırken iç kale surlarını yükseltmiştir. İmparator I. Nikiforos 805 yılında, İmparator I. Basileios ise 869 yılında bu kaleyi onarmıştır. Kale, 1073 yılında Selçuklu Hanedanı'nın eline geçmiştir. 1101 yılında Haçlılar tarafından ele geçirilen kale, 1227 yılında yeniden Selçuklu Hanedanı'nın kontrolüne girmiştir. I. Alâeddin Keykubad kaleyi yeniden onarmış, ve 1249'da ise II. İzzeddin Keykavus kaleye yeni eklemeler yapmıştır. Osmanlı döneminde ise 1832 yılında Kavalalı İbrahim Paşa tarafından restore edilmiş ve kalenin dış duvarları genişletilmiştir.
Kalenin mimarisi oldukça etkileyicidir. 110 metre yüksekliğinde bulunan kale, iç kale ve çevresini saran dış kale olmak üzere iki ana bölümden oluşur. Dış kale, yaklaşık 20 kuleden oluşur ve eski Ankara şehrini çevreler. İç kale ise yaklaşık 43.000 metrekarelik bir alanı kaplar ve 14-16 metre yüksekliğindeki duvarlarla çevrilidir. Duvarların üstünde çoğu beşgen olan 42 kule bulunur. Dış surlar, kuzey-güney doğrultusunda yaklaşık 350 metre, batı-doğu doğrultusunda ise 180 metre uzanır. İç kale, güney ve batı duvarlarıyla dik bir açı oluştururken, doğu duvarı tepenin topoğrafyasını takip eder. Kuzey yamacı, çeşitli inşaat teknikleri kullanılarak inşa edilen surlarla korunur. Koruma düzeninin en dikkat çekici özelliği ise doğu, batı ve güney duvarları boyunca 15-20 metre aralıklarla yer alan 42 beşgen burçtur. Dış kale ile iç kale, Doğukalesi'nde doğuda ve Hatip Çayı'na bakan batıda birleşir. İç kale, Ankara taşı ve toplama taşlar kullanılarak yapılan dört katlı bir yapıdır ve iki büyük kapıya sahiptir: dış kapı ve hisar kapısı. Kuzeybatı kısmında ise Selçuklu Hanedanı'na ait olduğunu gösteren bir yazı bulunmaktadır. Duvarların alt bölümü mermer ve bazalttan yapılmıştır, ancak üst kesimlerindeki tuğla bölümler büyük ölçüde hasar görmüştür. 8 ve 9. yüzyıllarda kent istilalara uğradığında, kaleyi hızlıca onarmak için o dönemde yıkıntı halinde olan Roma anıtlarının mermer blokları, sütun başlıkları ve su yollarının mermer olukları gibi malzemeler kullanılmıştır. Kale yapısında bulunan heykeller, lahitler ve sütun başlıkları, kalenin inşasında ve onarımında çevredeki malzemelerin kullanıldığını göstermektedir.
Anıtkabir: Türkiye'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün anıt mezarı olan Anıtkabir'i ziyaret etmek, Türk tarihini yakından tanımak için önemlidir.
Anıtkabir, Ankara'nın Çankaya ilçesinde bulunan, Türkiye'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün anıt mezarını içeren bir anıt kompleksidir. 1944 yılında inşasına başlanan ve 1953 yılında tamamlanan Anıtkabir, Emin Onat ve Orhan Arda tarafından tasarlanmıştır. Bu kompleks, Atatürk'ün naaşının defnedildiği yer olmanın ötesinde, çeşitli binalar, anıtlar ve Barış Parkı adı verilen bir ağaçlık alanı da içerir.
Atatürk'ün 1938'deki ölümünden sonra, naaşının Ankara'da yeni bir anıt mezara taşınana kadar Ankara Etnografya Müzesi'nde kalacağı açıklandı. Anıt mezarın inşa edileceği yeri belirlemek amacıyla hükümet tarafından bir komisyon kuruldu. 17 Ocak 1939'daki Cumhuriyet Halk Partisi meclis grubu toplantısında, Anıtkabir'in Rasattepe'de inşa edilmesine karar verildi. Bu kararın ardından ilgili arazi kamulaştırılmaya başlandı ve yapının tasarımını belirlemek amacıyla uluslararası bir proje yarışması 1 Mart 1941'de başlatıldı. Yarışma sonucunda, Emin Onat ve Orhan Arda'nın projesi, birtakım değişikliklerle uygulanmasına karar verildi. Temel atma töreni 9 Ekim 1944'te gerçekleşti, ancak inşaat sırasında bazı sorunlar ve değişiklikler nedeniyle planlanandan daha uzun sürdü. 10 Kasım 1953'te Atatürk'ün naaşı, buraya nakledildi. 1973 yılından beri İsmet İnönü'nün kabri de burada bulunuyordu, ancak 1988 yılında diğer on bir kişinin naaşı Anıtkabir'den kaldırıldı.
Kompleksin ana yapısı, Anıt Mezar binasının içinde bulunan Şeref Holü'dür ve Atatürk'ün sembolik bir mezar taşı burada yer alırken, naaşı bu binanın alt katındaki mezar odasına defnedildi. Komplekse giriş, Aslanlı Yol olarak adlandırılan bir yoldan başlar ve bu yol, tören meydanına kadar uzanır. Anıtkabir, Aslanlı Yol'un bir tarafında bulunurken, kompleksten çıkış ise yolun diğer tarafındadır. Aslanlı Yol'un dört köşesinde, tören meydanının çıkışı ve köşeleri olmak üzere toplam on adet kule, iki heykel grubu ve Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi bulunur. Tüm bu yapılara "Anıt Bloku" adı verilir ve Barış Parkı adı verilen ağaçlık bir alanla çevrilidir. Bu yapıların yüzeyleri ve zeminleri farklı tiplerdeki mermer ve travertenlerle kaplanmıştır, ve kabartmalar, mozaikler, freskler ve oyma tekniği ile süslenmiştir. Mimari tarzı ikinci Ulusal Mimarlık Akımı'nın bir parçası olan Neoklasik'tir ve Türkiye topraklarında bulunan Hitit, Yunan, Selçuklu ve Osmanlı kültürlerinin izlerini taşır.
Anıtkabir'de gerçekleşen tüm etkinlikler ve hizmetler, Türk Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanlığı tarafından denetlenir ve bu komplekste düzenlenen etkinlikler özel bir kanunla düzenlenir. Türkiye'nin milli bayramları ve Atatürk'ün ölüm yıl dönümü olan 10 Kasım'da hükümet tarafından resmi anma törenleri burada gerçekleştirilir. Ayrıca, devlet protokolüne dahil olanlar ve diğer kişiler de Anıtkabir'de çeşitli törenler düzenlerler. Bu kompleks, yabancı hükümet yetkilileri tarafından resmi ziyaretler sırasında da ziyaret edilir ve burada resmi törenler düzenlenir.
Mogan Gölü: Göl kenarında yürüyüş yapabilir, kuğuları izleyebilir ve şehir gürültüsünden uzaklaşabilirsiniz.Mogan Gölü, Ankara'nın Gölbaşı ilçesinde yer alan bir baraj gölüdür. Göl ve çevresi, Barselona Sözleşmesi gereği özel koruma altına alınmış olan "Gölbaşı Özel Çevre Koruma Bölgesi" içinde yer almaktadır. Bu bölge, hem sulak alanları hem de rekreasyon alanları açısından önemli bir rol oynamakta olup, aynı zamanda zengin florası ve faunasıyla ülkenin doğal yaşam alanlarından birini temsil etmektedir.
Atakule: Şehrin yüksek noktasından Ankara manzarasını seyretmek isterseniz Atakule, restoranları ve alışveriş olanakları ile keyifli bir seçenek.
Atakule Alışveriş Merkezi, Ankara'nın Çankaya ilçesinde bulunan ve ünlü döner restoranıyla bilinen bir alışveriş merkezidir. Konumu, Cinnah Caddesi ile Çankaya Caddesi'nin kesiştiği ve Zübeyde Hanım Meydanı'na bakan Çankaya semtinde yer almaktadır.
Alışveriş merkezi, Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık Konutları'na yakın bir konumda bulunmaktadır. Ankara Botanik Parkı'nın hemen üstündedir ve şehir manzarasına hakim bir pozisyondadır. Çevresinde, büyükelçilik binaları ile konut ve işyerleri için kullanılan 4-6 katlı çeşitli yapılar bulunmaktadır. Atakule Alışveriş Merkezi'ni özel kılan şey ise İstanbul'daki Endem TV kulesinden sonra Türkiye'nin en yüksek döner platforma sahip kulesi olmasıdır.
Etnografya Müzesi: Türk kültürünü ve geleneklerini daha yakından tanımak istiyorsanız bu müze tam size göre.
Ankara Etnografya Müzesi, Altındağ ilçesinde bulunan bir müzedir. Başlangıçta "Namazgâh Tepesi" olarak bilinen bu bölgede bulunur ve Kurtuluş Savaşı sırasında cuma namazlarının kılındığı yerdi. Başlangıçta bu bina için Arkeoloji Müzesi planlanmış olsa da daha sonra karar değiştirilerek Resim Heykel Müzesi olarak kullanıldı. Daha sonra bugünkü işlevine kavuşmuştur.
Mimari Bu bina, Cumhuriyet döneminin önemli bir mimarı olan Arif Hikmet Koyunoğlu tarafından inşa edilmiştir. İnşaatın müteahhidi ise Nafiz Bey'dir. Bina dikdörtgen bir plana sahiptir ve tek bir kubbe ile örtülmüştür. Binanın duvarları küfeki taşı ile kaplanmıştır ve alınlık kısmı mermerden yapılmış, üzerleri oyma süslemelerle işlenmiştir.
Binaya 28 basamaklı bir merdivenle çıkılmaktadır. Kapıdan içeri girildiğinde, kubbenin altındaki bir hola ve buradan iç avluya geçilir. İç avlunun ortasında mermer bir havuz bulunur ve çatısı açık bırakılmıştır. Daha sonra bu iç avlu, Atatürk'ün geçici kabiri olarak kullanıldığında havuz bahçeye taşınmış ve çatısı kapatılmıştır. İç avlunun etrafında simetrik olarak büyüklü küçüklü salonlar yer almaktadır. Müzenin idare kısmı müzeye bitişiktir ve iki katlıdır.
Müze girişinde yer alan bronz Atatürk Heykeli, 1927 yılında Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanlığı tarafından İtalyan sanatçı Pietro Canonica'ya yaptırılmıştır
Tunalı Hilmi Caddesi: Ankara'nın en popüler caddelerinden biri olan Tunalı Hilmi Caddesi, kafe, restoran ve mağazalarıyla alışveriş ve yemek için ideal bir mekan.
Eymir Gölü: Kuş gözlemciliği yapmak isteyenler için mükemmel bir yer olan Eymir Gölü, doğal güzellikleriyle büyüler.
Ankara'nın bu güzel yerlerini gezmek için Kasım ayı, kalabalıktan uzak ve daha huzurlu bir dönem olabilir. Şehri keşfederken Ankara'nın tarihini, kültürünü ve doğal güzelliklerini yakından deneyimleyebilirsiniz.