Ankara'da çeşitli sendikalar, demokratik kitle örgütleri, doğa ve yaşam savunucuları, yoksullaştırma ve güvencesizleştirme politikalarına karşı ortak bir ses ve güç üretmek amacıyla bir araya geldi. Eylemciler, artan yaşam maliyetleri ve yoksullukla mücadele ederken, insanca bir yaşam için haklarını talep etti.
HER SEKTÖRDEN YÜZLERCE İNSAN BİR ARAYA GELDİ
Ankara’daki eyleme, Türkiye’nin farklı şehirlerinden gelen geniş bir katılımcı sağlandı. Öğretmenlerden kuryelere, madencilerden market çalışanlarına, sağlık çalışanlarından işsizlere kadar toplumun her kesiminden insanlar, ekonomik adalet ve güvenceli çalışma koşulları için toplandı. Katılımcılar, hükümetin bütçe hazırlıkları sırasında işçi ve emekçilerin taleplerinin göz ardı edilmesini eleştirerek, taleplerinin dikkate alınması gerektiği vurgulandı.
Çankaya Belediyesi önünde toplanan grup, yüksek yaşam maliyetleri ve düşük ücretler karşısında seslerini yükselterek, asgari ücretin insanca bir yaşam için yeterli bir seviyeye çıkarılmasını talep etti.
EYLEMCİLER POLİS ENGELİNE TAKILDI
Eylemciler, taleplerini duyurmak için Meclis’e yürümek istedi. Ancak polis eylemciler polis engeline takıldı. Güvenlik güçleri, izinsiz olduğu gerekçesiyle grup üzerinde müdahalede bulunarak bazı eylemcileri gözaltına aldı. Gözaltılar, katılımcılar arasında büyük bir tepkiyle karşılandı.
"KÖLECE ÇALIŞTIRANLARDAN HESAP SORACAĞIZ"
Eyleme katılanlar arasında bulunan DİSK Enerji Sendikası Genel Başkanı Süleyman Keskin, yaşanan olaylara video yayınlayarak tepki gösterdi. Ekonomik adaletsizliğe karşı direnişin süreceğini söyleyen Keskin, “Mecliste bütçe görüşmeleri yapılırken, Türkiye'nin dört bir yanından buraya geldik. Hakkımızı vermek için buradayız. Yoksulluğa, sefalet koşullarına karşı sesimizi yükseltiyoruz” dedi. Keskin, emekçilerin ve işçilerin bu ülkenin bütçesini var ettiğini, ancak her geçen gün yoksullaştırıldıklarını vurguladı ve “Bizi yoksullaştırmaya çalışanlar, gün doğumuyla gün batımı arasında bizi kölece çalıştıranlardan hesap soracağız” diyerek mücadelenin devam edeceği mesajını verdi.
"BİZ TERÖRİST DEĞİLİZ SADECE HAKKIMIZI İSTİYORUZ"
Eyleme katılanlardan bir grup ise Akbelen köylüleriydi. Akbelen bölgesinde yaşayan halk, doğalarını savunmak ve haklarını talep etmek için Çankaya’ya geldi. Köylüler, “Biz sadece doğal hakkımızı savunuyoruz, suyumuzu, havamızı istemiyoruz. Akbelen için adalet istiyoruz” diyerek, kendilerine yönelik yapılan polis müdahalesini protesto etti. Eylemciler, biber gazı ile müdahaleye uğradıklarını belirterek, “Biz terörist değiliz, sadece haklarımızı istiyoruz” şeklinde açıklama yaptı. Akbelen köylülerinin bu durumu, doğa savunucularının ve yerel halkın da haklarının yok sayılmaması gerektiği konusunda önemli bir mesaj verdi.
"BİZİM SESİMİZİ DUYMADAN BU ÜLKENİN BÜTÇESİNİ HAZIRLAYAMAZSINIZ"
Eylemle ilgili yapılan açıklamada, bütçeyi hazırlayanların halkın sorunlarını görmediği ve halkın sesi olmadan kararlar alındığı ifade edildi. “Bütçeyi hazırlayanlar, halkın en büyük kesimini, yani işçileri, emekçileri, yoksulları görmüyorlar. Bizim sesimizi duymadan, bu ülkenin bütçesini hazırlayamazsınız. Türk-İş başkanının iki dudağının arasındaki asgari ücreti belirleyemezsiniz” denildi. Katılımcılar, işçi sınıfının ve yoksul halkın bu ülkenin temel yapı taşları olduğunu vurguladı. Sendikal hakların ve işçi haklarının savunulması gerektiği ifade edilirken, bu taleplerin karşılanması gerektiği dile getirildi.
Eylemciler, gözaltılara rağmen bu mücadelenin sonunda kazananın halk olacağına olan inançlarını dile getirdi. “Bu düzenin, bu yaşam şartlarının değişmesi için biz buradayız ve bu direniş her geçen gün büyüyecek” diyen katılımcılar, halkın her kesiminin bu mücadelede yer alması gerektiğini vurguladı.
MADENCİ ANITI'NDA YENİ EYLEM VE ÇAĞRI
Yapılan açıklamada gözaltına alınanlar için bugün saat 14:00'da Ankara Madenci Anıtı'nda serbest bırakılmaları için eylem çağrısında bulunuldu.
Katılımcılar, “Bu direnişin bir parçası olmak, halkın taleplerine sahip çıkmak için hep birlikte mücadele edeceğiz” diyerek, daha fazla kişinin bu harekete katılması gerektiği belirtildi.