Şüpheli olarak gözaltına alınan ve iki buçuk ay tutuklu olarak yargılanan Mustafa Azim, delil yetersizliği nedeniyle serbest bırakıldı. Serbest bırakılmasının ardından iftira nedeniyle hapse girdiğini söyleyen Azim, eşinin kendisini defalarca aldattığını ve bu sebeple boşanma kararı aldığını ileri sürdü. Ayrıca, çocuklarının velayet meselesi yüzünden iftiraya uğradığını iddia etti.
Üç yıl süren dava sürecinin ardından boşanan çiftin, 10 ve 7 yaşındaki iki kız çocuğunun velayeti baba Mustafa Azim’e verildi. Mahkeme, anne Ö.A.’ya çocuklar 18 yaşına gelene kadar görüş yasağı getirdi ve eski eşine nafaka ödemesine hükmetti.
Mustafa Azim, hapse girmesi nedeniyle işlerinin bozulduğunu ve itibarının zedelendiğini ifade etti. Ayrıca, eşinin birilerini korumak amacıyla çocuklarının ifadelerini değiştirmeye çalıştığını iddia etti. Bu olayın ardından yaşadığı mağduriyeti dile getiren Azim, suçsuz olduğunu ve sadece çocuklarının velayeti konusunda adalet aradığını belirtti.
"ŞÜPHELERİM VARDI"
Aldatıldığını söyleyen Azim, “2021 yılından beri eşimle boşanma sürecimiz devam ediyordu. Zina nedeniyle dava açmıştım ve sayısız delille de ispat ettim. Çocukların velayeti de mahkeme kararıyla bana verilmişti. Bazı delillerden dolayı da anneye görüş yasağı getirilmişti. Şüphelerim vardı. Aynı anda iki kişi ile görüşürken yakaladım. Ardın da görüştüğü diğer kişilere ulaştım. Bu kişilerden 9 binden fazla delil elde ettim. 427 tanesini avukatım dosyaya koydu. Boşanma davası 3 sene sonra sonuçlandı. Karşı taraf 100 bin lira tazminat ödemek zorunda kaldı. Çocukların görüş yasağının 18 yaşına kadar devam etmesine karar verildi” dedi.
“ÇOCUKLARIN İFADESİNİ DEĞİŞTİRMEK İSTİYOR”
Suçsuz olduğunun ispat edildiğini belirten Azim, “Beni cezaevine göndertip, çocukların ifadesini değiştirmek istiyor. Olayın olduğu günün akşamı işten çıkıp evime geldim. Kamera kayıtlarında evime girdiğim ve polisler beni almaya gelene kadar çıkmadığım anlaşılıyor. Olaydan 2 saat önce evime geldiğim belli. Binanın ön kapısından başka girişi çıkışı olmadığı da kanıtlandı” ifadelerine yer verdi.
“O OLAYI YAPAN BEN DEĞİLİM”
Hayatının alt üst olduğunu söyleyen Azim, “Kendisine kezzap atılmış. Bu durumdan dolayı beni suçluyor. Bu nedenden dolayı 2 buçuk ay cezaevinde kaldım. Ne zaman çıkacağım belli olmadığı için iş yerim kapadı. Çocuklarım rezil oldu. Bu kayıpların hepsinin bedelini yasal yollarla almaya çalışacağız. Hayatım mahvoldu, hayatımı bitirdi. O olayı yapan ben değilim. Belki de canını yaktığı birisi yaptı. Olay saatinde farklı yerde olduğumu ispatladım” diye konuştu.
“TANIKLARIMIZLA DA BU DURUMU İSPAT ETTİK”
Azim’in avukatı Merve Sena Kutbay ise, “Müvekkilime çocukların geçici velayeti verilmişti. Annenin, çocukları istismar ettiği gerekçesiyle velayet ondan alınmıştı. Bu nedenden olduğunu değerlendiğimiz bir suç olayı gerçekleştirildi. Davalı kadın kendisinin kimyasal maddeyle yakıldığını söylüyordu. Bunu da eski eşkinin yaptığını beyan ediyordu. O güne ilişkin müvekkilin evine geldiği ve evinden ayrılmadığı, apartmanın tek giriş çıkışının olduğu ve kendisinin de üçüncü katta yaşadığı kamera kayıtlarında görülüyordu. Olay yerinde hiç olmadığı ise tespit edildi. Tanıklarımızla da bu durumu ispat ettik ve delil yetersizliği sebebiyle berat ettik” dedi.
“MÜVEKKİLİM MADDİ VE MANEVİ ÇOK FAZLA SIKINTI YAŞADI”
Karşı taraftan şikayetçi olacaklarını dile getiren Avukat Kutbay, “Arada bir boşanma davası ve istismar var. Çocuklar bu süreç içerisinde istismar edilmiş. Müvekkil şikayet etmiş, kişisel görüş yasağı getirilmiş. Müvekkilin elinden çocuklarının alınmasının tek yolu ise bir şekilde hapse girmesiydi. Boşanmaları da gerçekleşmiş durumda. Zina nedeniyle davanın kabulüne karar verildi. Müvekkile tazminat ödenmesine, velayetin verilmesine ve nafakaya karar verdi. Şikayet hakkımızı kullanacağız. Müvekkilim maddi ve manevi çok fazla sıkıntı yaşadı” şeklinde konuştu.