2023 yılında kurulan Anadolu Kırsal Kalkınma ve İklim Değişikliği Derneği, geçtiğimiz günlerde 1. Olağan Genel Kurulu Toplantısı’nı düzenlemiş ve genel başkan, başkan yardımcıları ve yönetim kurulu üyelerini seçmişti.
Rasim Uzun, Anadolu Kırsal Kalkınma ve İklim Değişikliği Derneği 1. Olağan Genel Kurulu Toplantısı’nda başkan seçildi ve dernek bünyesindeki çalışmalarına ışık hızıyla başladı.
Polatlı Postası gazetesinin dernek tanıtım ve organizasyon danışmanları arasında yer aldığı Anadolu Kırsal Kalkınma ve İklim Değişikliği Derneği, ‘İklim Değişikliğine Uyum Sürecinde Ankara’da Dayanıklı Gıda Sistemleri Yaratmak’ adlı bir seminer düzenledi.
UZMAN İSİMLER BİLGİ VERDİ
Aynı zamanda Ankara Kent Konseyi Kırsal Kalkınma Çalışma Grubu’nunHAziran Ayı Olağan Toplantısı olarak da düzenlenen etkinlikte alanında uzman isimler, iklim değişikliği, kırsal yerleşim, kırsal kalkınma, yerel mutfak gibi konularda bilgiler verdi.
Dört Mevsim Ekolojik Yaşam Derneği, Tahtacıörencik Doğal Yaşam Kolektifi (TADYA) ve Ankara Kent Konseyi’nin katkılarıyla düzenlen seminer, Ankara Kent Konseyi Delegesi ve Kırsal Kalkınma Çalışma Grubu Sözcüsü Ayfer Ulusoy’un açılış konuşmasıyla başladı.
Ulusoy’un konuşmasının ardından sözü ODTÜ Enformatik Enstitüsü Bilişsel Bilimler Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Dört Mevsim Ekolojik Yaşam Derneği yöneticisi Dr. Ceyhan Temürcü devraldı.
"PAZAR İYİ AYARLANMAZSA BU TÜR GİRİŞİMLER BAŞARILI OLMUYOR"
Ceyhan Temürcü, Tahtacıörencik Doğal Yaşam Kolektifi’nin (TADYA) kuruluşu ve çalışmaları hakkında bilgiler verdi.
TADYA’daki satış mantığını da anlatan Temürcü, “Doğrudan satışla desteklemeye çalışıyoruz. Pazar iyi ayarlanmazsa bu tür girişimler başarılı olmuyor. Yeterince doğrudan satış opsiyonu olmadığı zaman diğer şirketlerle rekabete girmek zorunda kalıyorsunuz” dedi. TADYA’da üreticilerinin çoğunun kadın olduğunu da belirten Temürcü, TADYA’nın hayata geçirilmesinden bu ayan yaklaşık 2 bin kişinin köyü ziyaret ettiğini söyledi.
Temürcü, Tahtacıörencik köyündeki durumu şöyle özetledi:
“Sadece domates üretiyorsanız aynı zamanda risk altındasınız. Değişken iklim koşulları, değişken pazar koşulları, değişken ekonomik koşullar sizi risk altına alır. Ama bir yerde domatesin varsa, üzümünüz de varsa, çilek de yetiştiriyorsanız vs. Köyde yaşanan şey şu anda bu. Hem köyde eğitimler düzenlemeye çalışıyoruz hem biz kendimiz de eğitmeye çalışıyoruz. Kırsal turizm ve kentle etkileşim konusunda zorlanıyoruz.”
Bazı ailelerin küçük ölçekli çiftlik turizmine başladığını da belirten Temürcü, köyün 8 akademik çalışmaya konu olduğunu da açıkladı.
Bu akademik çalışmalardan biri de Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Halkbilim Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Zeynep Nagihan Kahveci’ydi. Kahveci, Tahtacıörencik köyünü konu aldığı tezinin sunumunu gerçekleştirdi.
Bir diğer sunumda ise Anadolu Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nde Yüksek Lisans Tezi yazan Buse Şişman oldu. Şişman, ‘Tarımsal gıda sistemlerinde agroekolojinin yeri ve öneminin incelenmesi: Ankara-Güdül örneği’ adlı tezi kapsamında Güdül’de yaptığı çalışmaları anlattı.
Şişman’ın ardından sözü Koç Üniversitesi Vehbi Koç Ankara Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi burslusu Dr. Valerio Colosio, konuşmasında Ankara'da dayanışma ekonomisi uygulamalarına değindi.
Toplantının devamında ise Kırsal yerleşim ve konut tasarım rehberi, kırsal dayanıklılık, iklim değişikliği ve uyum, Agroekoloji, Kırsal Kalkınma, Ekofeminizm, Sosyal Politika ve Sosyal Hizmet gibi konulara değinildi.