Ankara'nın Ulus semtinde, Mimar Vedat Tek tarafından özel olarak tasarlanan ve 1924-1960 yılları arasında kullanılan sığınak, İkinci Dünya Savaşı'nın tehlikelerine karşı 1942 yılında tamamlanarak kullanıma açılmıştı. Ankara Kalesi'nin altında gizli olarak ikinci bir şehir olarak inşa edilen bu sığınak, hükümet ile Türk Silahlı Kuvvetleri'nin güvenlikli bir şekilde çalışmalarını sürdürebilmesi amacıyla inşa edildi.
TAVAN DÖŞEMESİ 2 METRE KALINLIĞINDA
Sığınakta, 320 metrekarelik bir Genel Kurul Salonu dışında, küçük toplantı odaları ve arşiv yazman odaları olarak kullanılabilecek çeşitli küçük odalar bulunmaktadır. Yapının dış duvarları yaklaşık 120 cm kalınlığında, kubbemsi tavan döşemesi ise 2 metre kalınlıktadır. Ankara'da bulunan sığınak bu özellikleri sayesine hem mimari hem de tarihi açıdan büyük bir öneme sahiptir.
ALMANYA'DAN UZAMANLAR GETİRİLDİ
Almanya'dan alınan destekle 1.200 metrekare alana kurulan sığınak, 3.600 kişinin kısa süreli, 1.200 kişinin ise uzun süreli ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde tasarlanmıştır. 1937 yılında Atatürk'ün sağlığında Almanya’dan getirilen Uzman Dr. Schossberger ile yapımına karar verilen sığınak, 1941 yılında bütçeye alınarak 1942'de tamamlanmıştır. 2021 yılına kadar korunmuş ve özgün bileşenleri yerinde kalmış olan sığınak, basit onarımlar sonrası "Sanat ve Teknoloji Alanı" olarak yeniden işlev kazandırılmıştır. Sığınak, havalandırma ve aydınlatma sistemleri, kum ve su filtreleri düzenekleri ile donatılmış olup, bir jeneratörle desteklenerek elektrik kesintisi durumunda bile kullanılabilir hale getirilmiştir.
HAFTANIN ALTI GÜNÜ ZİYARET EDİLEBİLİYOR
Ulus'ta Meclis ile Rüzgarlı Sokak arasında yeralan Sığınak, kendine özgü özellikleri sayesinde eşsiz ve tarihi bir mekan olma özelliği taşıyor. Müze haline dönüştürülen Sığınak, pazartesi günleri hariç, saat 11.00 ile 19:00 saatleri arasında ücretsiz ziyaret edilebiliyor. Ankara'da bulunan bu gizli Sığınak kısa sürede, yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktası haline geldi.