Alzheimer hastalığı, dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen ilerleyici bir beyin hastalığı olarak dikkat çekiyor. Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre, dünya genelinde şu anda yaklaşık 55 milyon demans hastası bulunuyor ve bu sayının 2050 yılına kadar 139 milyona ulaşması bekleniyor.

Beyindeki sinir hücrelerinin hasar görmesiyle ortaya çıkan bu hastalık, hafıza kaybı, düşünme yetilerinde bozulma ve davranış değişiklikleri gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Medicana International Ankara Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. M. Zülküf Önal, alzheimerın etkileri ve korunma yolları hakkında önemli bilgiler verdi.

Zulkuf Onal Medicana

ALZHEİMER’IN BELİRTİLERİ VE RİSK FAKTÖRLERİ

Prof. Dr. Önal, alzheimerın bunamanın en yaygın nedeni olduğunu ve tüm demans vakalarının yüzde 60-80’ini oluşturduğunu belirtti. Hastalığın en büyük risk faktörünün yaş olduğunu söyleyen Önal, "65 yaşından sonra alzheimer riski önemli ölçüde artıyor ve 85 yaş üzerindeki kişilerin üçte biri bu hastalıkla mücadele ediyor" dedi. Önal, ailede birden fazla kişide alzheimer olması durumunda hastalık riskinin arttığını da vurguladı. Kadınların bu hastalığa yakalanma olasılığının erkeklere göre daha yüksek olduğunu söyleyen Önal, "Bu fark, kısmen kadınların daha uzun yaşamasıyla açıklanabilir" dedi.

Yaş, genetik ve aile geçmişi gibi değiştirilemeyen risk faktörlerinin yanı sıra sağlıklı beslenme, sosyal aktivite, beden ve zihin egzersizleri gibi yaşam tarzı faktörlerinin hastalığın önlenmesinde rol oynadığını belirtti. Ayrıca, tütün kullanımından kaçınmanın ve aşırı alkol tüketmemenin beyin sağlığı için kritik olduğunu ifade etti.

ERKEN TEŞHİS İÇİN KOKU TESTİ VE CİLT BİYOPSİSİ

Alzheimer hastalığının kesin bir tedavisi olmasa da erken teşhisle hastalığın ilerleyişinin yavaşlatılabileceğini belirten Prof. Dr. Önal, teşhis sürecinin kapsamlı bir tıbbi değerlendirme, nörolojik muayene ve beyin taramaları gibi yöntemlerle yapıldığını söyledi. Son yıllarda koku testlerinin de erken teşhis için kullanılmaya başlandığını belirten Önal, "Cilt biyopsisi ile demans tiplerinin ayırıcı tanısı da artık mümkün" diye ekledi.

Alzheimer hastalığının sadece hafıza kaybını değil, aynı zamanda yaşam kalitesini de etkileyen psikolojik ve davranışsal semptomlara yol açtığını kaydeden Önal, uyku bozuklukları, sinirlilik, halüsinasyonlar gibi belirtilerin de yönetilmesi gerektiğini söyledi. Beynin elektrik, manyetik ve ses dalgalarıyla uyarılması gibi tedavi yöntemlerinin de destekleyici tedavi seçenekleri arasında olduğunu belirtti.

Gölbaşı Belediye Başkanı Odabaşı'ndan Adana’ya övgü Gölbaşı Belediye Başkanı Odabaşı'ndan Adana’ya övgü

GEN TEDAVİSİ VE KONTROLLÜ KAHVE TÜKETİMİ UMUT VERİYOR

Prof. Dr. Önal, yüksek kolesterol için kullanılan bazı ilaçların alzheimer riskini azaltabileceğini ve gen tedavisinde umut verici sonuçlar alındığını vurguladı. Ayrıca, kontrollü kahve tüketiminin alzheimer gelişimini önleyebileceğine dair araştırmalar bulunduğunu da ifade etti. "Alzheimer kaçınılmaz bir hastalık değildir, ancak zihinsel ve fiziksel egzersizlerle riskleri azaltmak mümkündür" diyen Önal, özellikle sık okuma, sosyal paylaşım ve fiziksel aktivitenin beyin sağlığı için önemli olduğunu hatırlattı.

Son olarak, uyku bozukluklarının, sigara ve alkol gibi maddelerin kullanımının ve tedavi edilmeyen depresyonun alzheimer riskini artırdığını belirten Önal, bu faktörlere dikkat edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Kaynak: İHA