Araştırmanın en dikkat çekici bulgularından biri, çocukların İnternet kullanım oranının yüzde 91,3'e çıkması. 2021 yılında bu oran yüzde 82,7 idi ve cinsiyete göre yapılan incelemede erkek çocukların yüzde 92,2'si, kız çocukların ise yüzde 90,3'ü İnternet kullanıyor.
İNTERNET KULLANIMINDAKİ YÜKSELİŞ
İnterneti kullanan çocukların yüzde 97,4'ü düzenli olarak çevrimiçi olduklarını belirtirken, hafta içi ve hafta sonu günde iki saatten fazla süre geçirenlerin oranı dikkat çekiyor.
VİDEO İZLEME VE OYUN OYNAMA ÖN PLANDA
Çocuklar, İnterneti en çok video izlemek (yüzde 83,9) ve ödev yapmak (yüzde 75,0) amacıyla kullanıyor. Oyun oynamak da önemli bir yer tutuyor (yüzde 72,7).
E-posta kullanımı ise en az tercih edilen faaliyet olarak yüzde 13,2’de kalıyor. Bu veriler, dijital içeriklerin çocuklar üzerinde ne denli etkili olduğunu gösteriyor.
SOSYAL MEDYA KULLANIMI YAYGINLAŞIYOR
Araştırma sonuçlarında sosyal medya platformlarının kullanımında da artış gösterildiği görüldü. 2024’te sosyal medya kullanan çocukların oranı yüzde 66,1'e ulaştı.
Özellikle 11-15 yaş grubundaki çocukların yüzde 79,0’ı sosyal medyada aktifken, bu oran 6-10 yaş grubunda yüzde 53,5. YouTube, yüzde 96,3 ile en çok tercih edilen platform olurken, Instagram ve TikTok da önemli bir kullanıcı kitlesi buluyor.
CEP TELEFONU BAĞIMLILIĞI TETİKLİYOR
Cep telefonu ve akıllı telefon kullanım oranı yüzde 76,1’e yükselirken, bu cihazların İnternette gezinme amacıyla kullanılması yaygın.
Düzenli cep telefonu kullanıcılarının yüzde 98,2’si cihazlarını en az 30 dakikada bir kontrol ettiklerini belirtiyor. Bu durum, çocukların dijital dünyaya olan bağımlılık seviyesinin artığını gösteriyor.
DİJİTAL OYUNDA ERKEK ÇOCUKLARIN KULLANIMI DAHA FAZLA
Dijital oyun oynayan çocukların oranı yüzde 74,0’a ulaşmış durumda. Erkek çocuklar, dijital oyunlarda kız çocuklara göre daha aktifken, düzenli oyun oynayan çocukların yüzde 40,1’i planladığı süreden fazla oynadığını ifade ediyor. Bu durum, oyun oynamanın çocukların sorumluluklarını aksatmasına ve aile ilişkilerine olumsuz etkiler yaratmasına yol açabilir.
Araştırma sonuçları, çocukların bilişim teknolojileriyle etkileşimlerinin artmasıyla birlikte, sosyal, akademik ve kişisel yaşamlarında önemli değişimlerin yaşandığını gösteriyor.
Ekran başında geçirilen zamanın artması, kitap okuma ve yüz yüze sosyal etkileşim gibi geleneksel alışkanlıkları olumsuz etkileyebilir. Bu bulgular, ebeveynler ve eğitimciler için çocukların dijital yaşamlarını dengelemeleri adına önemli bir uyarı niteliği taşıyor.