Yerel Seçimler öncesi kamuoyunda başlatılan ‘mal beyanı’ tartışmalarını değerlendiren Ankara Kent Konseyi (AKK) Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, “Kendi hesabını vermeyenler, kentin hesabını veremez” dedi.
AKK Başkanı Yılmaz, kamu kaynaklarıyla kendi kazancını, kamu yararıyla kendi çıkarını ayırt edemeyenlerin kent yönetiminin ahlakını inşa edemeyeceğini belirtti.
Ahlaklı bir kent yönetimi için, kentin hesabını verebilme şartının aynı zamanda kendi hesabını verebilmek olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Bunun tüm dünyada belirlenmiş yolu yordamı, kamu yöneticilerinin kişisel servetleri ve değişimini şeffaf bir şekilde kamuoyuna beyan etmeleridir. Dünya, aldığı bir çikolatanın parasını devletin kredi kartıyla ödedi diye istifa etmek zorunda kalan İsveçli siyasetçiyi konuşurken; devlet geleneğiyle övündüğümüz ülkemizde, tüm yerel yönetici adaylarının kişisel varlıklarını açıklamalarını beklemek en doğal hakkımızdır” dedi.
“EN DOĞAL YURTTAŞLIK HAKKI”
Açıklamasında ‘katılımcılık’ vurgusu yaparak, katılımcılık konusunda AKK’nin 2020 yılında, Dünya genelinde ‘Katılımcılık Etki’ ödülü, 2021 yılında ‘Yurttaş Katılımında En İyi Uygulama’ ödülü aldığını, Ankara Büyükşehir Belediyesinin ise ‘Dünya Belediye Başkanı ve Şeffaflık’ ödülünü aldığı hatırlatan Yılmaz, şöyle konuştu:
“Başkent Ankara'mızda tüm yerel yönetici adaylarından ve Belediye Başkanlarından varlıklarını ve varlık değişimi açıklamasını beklemek en doğal yurttaşlık hakkımızdır. Unutmayalım ki, Ankara'daki diğer 24 ilçe belediyesi bir kenara, 2023 yılı Bütçesi 93 milyar Lira olan Ankara Büyükşehir Belediyesi bile, her bir vatandaşın yaklaşık bir asgari ücret tutarındaki vergisini harcamaya taliptir. İnsanların bir asgari ücret kazanmak için çok zor koşullarda çalıştığı ülkemizde, onların maaşı kadar vergiyi harcamaya talip olanların, onların yaşam koşullarındaki zorlukları dikkate alarak kendi varlıklarını da aynı titizlikle paylaşmaları insani ve vicdani bir gerekliliktir.”
“KİMSE ‘BENİM ÖZELİM’ DİYEMEZ”
Yerel yönetimlere talip olanların mal varlığı açıklamalarını çok değerli bulduğunu, tüm adayların aynı şeffaflığı göstermeleri gerektiğini kaydeden Yılmaz, açıklamalarını şöyle tamamladı:
“Yaklaşık 6 milyonluk kente, kamu adına Bütçe kullananlar, 6 milyonun her birine bu dünyada da, öbür dünyada da hesap vereceklerini bilmeliler. Kamu Bütçesini yönetmeye talip olanlar, ‘bu benim özelim’ diyemez. Mal varlıkları ve yaşam şartlarındaki en ufak hareketin kamu tarafından sorgulanacağını bilerek bu yola girmek zorundalar. Kendi hesabını vermeyenler, kentin hesabını veremezler.”