Güler, ağız diş sağlığı problemlerinin şeker hastalığı, kalp-damar hastalıkları, büyüme geriliği ve erken doğum gibi bir dizi sağlık sorununun gelişmesinde rol oynadığını ifade etti.
"AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI PROBLEMİ TOPLUMSAL BİR SORUMLULUKTUR"
Güler, ağız ve diş sağlığının korunmasının önemini vurgularken, bu tür hastalıkların açığa çıkmadan önce koruyucu önlemlerle engellenmesi gerektiğini ve hastalıklar belirdiğinde ise hızla tedavi edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Güler, yaptığı konuşmada şunları söyledi:
"Ağız ve diş hastalıkları, yalnızca dişlerin değil, tüm vücudun sağlığını etkileyen ciddi bir sağlık sorunudur. Bu hastalıklar, başta kalp damar hastalıkları, diyabet ve solunum yolu hastalıkları gibi bulaşıcı olmayan hastalıklarla bağlantılıdır. Şekerli yiyeceklerin, alkol ve tütün kullanımının yanı sıra, fiziksel aktivitenin yetersizliği bu hastalıkların ortak risk faktörlerindendir. Bu hastalıklar dünyada her yıl 36 milyon insanın ölümüne yol açmaktadır. Dolayısıyla, ağız diş sağlığı problemleriyle mücadele etmek, sadece bir sağlık meselesi değil, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluktur."
"TÜRKİYE'DE İKİ YILDA BİR DİŞ HEKİMİNE GİDİLİYOR"
Güler, Türkiye'deki diş hekimine başvuru oranlarının düşük olduğunu ve bunun da ağız diş sağlığı sorunlarının çoğu zaman ileri aşamalarda tedavi edilmesine neden olduğunu belirtti. Gelişmiş ülkelerde kişi başına diş hekimine yılda beş kez başvurulduğunu hatırlatan Güler, Türkiye'deki başvuru sıklığının sadece yılda 0.41 olduğunu, yani Türk vatandaşlarının ancak her iki yılda bir diş hekimine gittiğini vurgulayarak konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu, büyük bir sağlık sorunu ve aynı zamanda bir ekonomik yük. Diş hekimine gitme sıklığı arttıkça, erken teşhis ve tedavi ile sağlık sorunları kontrol altına alınabilir. Koruyucu diş hekimliği, ağız diş sağlığına daha fazla yatırım yapılması gerektiğini gösteriyor. Ne yazık ki, koruyucu tedavilerde yeterli gelişme sağlanmamış durumda. Bu, özellikle çocuklar için büyük bir tehlike arz ediyor. Çocukların diş sağlığını korumak, bir ülkenin geleceği için çok önemli bir yatırımdır."
"DİŞ HASTALIĞI EN YAYGIN SAĞLIK SORUNU"
Türkiye’de diş çürüğü ve dişeti hastalıklarının yaygınlığına dikkat çeken Güler, 7-14 yaş arasındaki çocuklarda ağız diş sağlığı sorunlarının yüzde 24.6 oranında görüldüğünü ve bunun, göz hastalıkları ve enfeksiyon hastalıklarının önünde en yaygın sağlık sorunu olduğunu aktardı. Güler, bu verilerin, diş hekimliği hizmetlerinin sadece kentlerde değil, kırsal alanlarda da eşit şekilde sunulması gerektiğini gösterdiğini ifade etti.
"DİŞ ÇÜRÜĞÜ TEDAVİ EDİLMEZSE CİDDİ SORUNLARIN TEMELİ OLABİLİR"
“Ulusal Ağız-Diş Sağlığı Durum Analizi” raporuna da atıfta bulunan Güler, Türkiye’de diş çürüklerinin büyük bir nüfusu etkilediğini ve özellikle yaşlı gruptaki diş sağlık sorunlarının daha da büyük bir boyuta ulaştığını söyledi. 2011 yılında yapılan bir araştırmaya göre, 12 yaşındaki çocukların dişlerinin sadece yüzde 6’sının tedavi edilip dolgularla iyileştirildiğini belirten Güler, koruyucu tedaviye yönelik çalışmaların artırılması gerektiğini vurgulayarak, “Ağız-diş sağlığına dair alınacak tedbirler, yalnızca dişleri değil, genel sağlığı da koruyacaktır. Bir diş çürüğü tedavi edilmediği takdirde, ilerleyen aşamalarda kalp hastalıkları, şeker hastalığı gibi ciddi sağlık sorunlarının temeli olabilir. Bu nedenle, ağız diş sağlığının korunması, tüm toplum sağlığını iyileştirecek bir yaklaşımdır.” şeklinde konuştu.
"SAĞLIK HİZMETLERİNE ERİŞİM ARTTIRILMALI"
Dil fırçası kullanımı ve diş macunu kullanımında da hala birçok ülkenin gerisinde olunduğunu vurgulayan Güler, sağlık politikalarında ağız diş sağlığının ön plana çıkarılmasının gerekliliğine vurgu yaptı ve şunları ekledi:
"Koruyucu sağlık uygulamaları, sağlık harcamalarını azaltarak, ülke ekonomisine de büyük katkı sağlar. TDB olarak, hem kamu hem de özel sektördeki diş hekimlerinin tüm toplumun hizmetine sunulması gerektiğini savunuyoruz. Sağlık hizmetlerine erişim artırılmalı ve özellikle çocuklar için koruyucu ağız-diş sağlığı uygulamaları daha etkin bir şekilde hayata geçirilmelidir. Ağız diş sağlığı, genel sağlıkla doğrudan ilişkilidir. Ağız sağlığına dikkat edilmesi, genel sağlığı iyileştirecek ve büyük ekonomik tasarruf sağlayacaktır.”
Güler, devletin ve toplumun bu alanda daha fazla önlem alarak, diş sağlığını koruyacak ve iyileştirecek politikaları uygulamaya koyması gerektiğini söyledi.