Biliyorsunuz Doğu Akdeniz de kendimize ait “MÜNHASIR EKONOMİK BÖLGEMİZ “de sismik ve sondaj gemilerimizle arama tarama yapıyorduk.

Kimselerin alanlarına girmeden uluslararası hukuka uygun ve de bundan da önemlisi BM kabul ettiği sahalarımızda NAVTEKS alanlarımızı önceden haber de veriyorduk.

Ama her an Enerji kaynaklarına ulaşacağımızdan endişe ve korku duyan ŞER ODAKLARI dört koldan saldırıya geçtiler.

Ne yaptılar? Allem ettiler Kallem ettiler bölgede elimizi kolumuzu bağladılar.

Neymiş?

Bölgede güven ortamı ve istikrar bozuluyormuş,

Neymiş bölgede gerginlik yaratıyor muşuz.

Sırf Doğu Akdeniz ‘de enerji kaynaklarımıza ulaştırmamak için doğrusu kırk takla attılar.

Sonunda, AB liderleri olarak toplanıp size SİYASİ ve EKONOMİK yaptırımlar uygulayacağız ayağınız denk alın dediler.

Geçtiğimiz ARALIK ayı toplantılarında TPAO ‘lığını üst düzey yöneticilerine yaptırımlarla işe başladılar.

Ardından ısrarla isteklerini yinelediler.

Dış politika da;

Doğu Akdeniz de tek taraflı ve uluslararası hukuku ihlal eden eylemlere son verin, Kıbrıs konusunda Yunanistan’la uyum sağlayın Libya’da şunu yapın, Güney Kafkasya’da bunu yapın diye kafa ütülediler.

İç politika da ise;

Temel insan hakları, demokrasi AB yasalarına uyum sağlayın dediler.

Ankara muhtemel yaptırımları engellemek için öncelikle Navteks bölge ilanlarına ara verdi. Yunan’la istikşafi anlaşmalarına devam derken önyargısız diplomatik ilişkileri hazır olduklarını beyan etmesi AB ‘ni memnun ederken, İstanbul sözleşmesinden çıkılması da ortamı hafif gerdi.

Geçen hafta yaptıkları AB liderler zirvesinden Bay BİDEN’nin de tavsiyeleriyle aleyhimize bi sonuç çıkmadı.

Aradaki sinir bozucu gerginlik ve tansiyon şimdilik düştü.

HAZİRAN ayı toplantısını bekleyelim bakalım.

'

YAZAR: REMZİ BEKTAŞ